BÜYÜKŞEHİR Haberleri - RSS
BÜYÜKŞEHİR’İN RAMAZAN KOLİLERİ SOFRALARA BEREKET OLUYOR Mersin Büyükşehir Belediyesi, Ramazan ayı için başlattığı gıda kolisi dağıtımlarını sürdürüyor. İçerisinde 12 farklı temel gıda malzemesinin yer aldığı “Halka Hizmet Sofralara Bereket” yazılı gıda kolileri, 13 ilçede 120 bin haneye ulaşacak. Mersin Büyükşehir Belediyesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde gıda kolisi dağıtımlarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi koordinesinde sürdürülen dağıtımlarla, il genelinde 120 bin hanenin kapısı çalınacak. İçerisinde temel gıda malzemelerinin yer aldığı koliler, ekonomik olarak sıkıntılı süreç yaşayan vatandaşların bir nebze de olsa mutfak masraflarına katkı sunacak. Büyükşehir’den Ramazan’da ‘Halka Hizmet Sofralara Bereket’ Büyükşehir Belediyesi, 23 Mart 2023’de başlayacak Ramazan ayı için başlattığı gıda kolisi dağıtımlarını sürdürüyor. 13 ilçede dağıtılan toplam 120 bin gıda kolisinin içerisinde 2 litre ayçiçek yağı, 2 kilogram un, 1 kilogram toz şeker, yarım kilo çay, 1 kilogram şehriye, 1 kilogram nohut, 750 gram tuz, 800 gram zeytin, 2 kilogram bulgur, 2 kilogram pirinç, 1 kilogram kırmızı mercimek ve 2,5 kilogram makarna yer alıyor. “Halka Hizmet Sofralara Bereket” yazılı koliler ile Büyükşehir ekipleri, Mersinlilerin kapısını çalıyor. Yaşar: “120 bin adet koliyi ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız” Sosyal Hizmetler Dairesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Özlem Yaşar, Ramazan ayı için hazırlanan gıda kolilerinin dağıtımlarının başladığını ifade ederek, “Ramazan gıda kolisi dağıtımlarımız başladı. Bu yıl Ramazan’a buruk bir şekilde giriyoruz. 6 Şubat depreminden bu yana deprem bölgesinde hizmet veriyorduk. Yine eş zamanlı olarak, ilimize gelen depremzedelere hizmet vermeye başladık. Bu kapsamda 15 bin civarında kolimizi depremzedelere ulaştırmıştık. Bunun yanında, evinde depremzede konuk eden ailelerimiz var. Şimdi Ramazan'da vereceğimiz bu koliler hem ailelere, hem de gelen depremzedelere destek niteliğinde olacak. Koli dağıtımımız 13 ilçede olacak. Toplamda 120 bin adet koliyi ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız” dedi. Halk Kart kullanıcısı ailelere öncelik vereceklerini kaydeden Yaşar, “Bunun yanında mahalle muhtarlarımızla sürekli görüşmeler halindeyiz ve onların söylediği kişileri de araştırarak listemize ekliyoruz. Tespit ettiğimiz ihtiyaç sahibi veya düşük gelir düzeyine sahip ailelere gıda kolilerimizi ulaştırıyoruz. Ramazanı buruk karşılıyoruz, ama yine dayanışmayla bu Ramazan'ı da birlikte geçireceğiz” dedi. “Aşımız olacak, kaynatacağız, yemek yapacağız” Kurdali Mahallesi’nde ikamet eden vatandaşlardan Edibe Çapkan, “Allah razı olsun. Kolide makarna, şeker, yağ, un, çay var. Yemek yapacağız. Hayat çok pahalı, hiçbir şey alınmıyor. Daha önce hayatımız böyle değildi. Her şey pahalı. Her gün zam, nereye kadar?” dedi. Büyükşehir’in gıda kolisi desteğinden çok memnun olduğunu söyleyen Çapkan, “Aşımız olacak, kaynatacağız, yemek yapacağız” diye konuştu. “Bu zor günlerde çok iyi oldu” Nejla Çelik de ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçte Büyükşehir’in gıda kolisi desteğinin çok iyi olduğunu belirterek, “Erzağa ihtiyacımız vardı. Bu zor günlerde Büyükşehir Belediye Başkanımızdan Allah razı olsun. Yağ, şeker, bulgur, pirinç, kuru fasulye, nohut gibi gıdalara çok ihtiyacımız oluyor. Ramazan ayında inşallah pişireceğiz bunları. Bir aş oldu evimize, lazımdı da bu zor günlerimizde” dedi
ÖZEL ŞEFLER +1 FARKLA MUTFAKTA HARİKALAR YARATTI, GÖNÜLLERE DOKUNDU Mersin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Engelliler Şube Müdürlüğü ‘21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü’ kapsamında anlamlı bir farkındalık etkinliğine daha imza attı. Mutfağa giren en özel şefler, depremden etkilenip Mersin’e gelen vatandaşlar için üzerlerinde +1 yazılı kurabiyeler yaptı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi’nin özel şefleri kolları sıvadı, mutfağa girdi. Bonelerini ve önlüklerini takıp, eldivenlerini giyen özel şefler, mutfakta tüm hünerlerini sergiledi. Özel şefler, hazırladıkları kurabiyeleri Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından Geçici Barınma Alanları’na dönüştürülen noktalardaki vatandaşlara ulaştırdı. Toplam 7 şef, Usta Öğretici Durdu Gürbüz ile birlikte mutfakta harikalar yarattı ve depremden etkilenen vatandaşların yüreklerine dokundu. Depremden etkilenip Mersin’e gelen vatandaşlar da, kendileri için özel olarak yapılan kurabiyeleri afiyetle yedi ve mutluluklarını dile getirdiler. Özel şefler +1 fark ile mutfakta harikalar yarattı Birbirinden güzel kurabiyeleri, sevgilerini de katarak yapan özel şefler, +1 fark ile mutfakta harikalar yarattı, gönüllere dokundu. Kalp ve çocuk figürlü kurabiyeleri, piştikten sonra +1 yazısı ile renkli bir şekilde süsleyen ve özenle paketleyen özel bireyler, bunları depremden etkilenen vatandaşlara ulaştırdı ve kendi elleri ile dağıttılar. Gerboğa: “Amacımız deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımıza bir farklılık yaratmak” Mersin Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Engelliler Şube Müdürü Abdullah Gerboğa, 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü kapsamında farklı bir etkinlik planladıklarından söz ederek, “Özel çocuklarımızla birlikte kurabiye yapıyoruz. Amacımız deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımıza bir farklılık yaratmak, onları mutlu etmek. Bu yaptığımız kurabiyeleri onlara ikram edeceğiz ve aynı zamanda bir farkındalık yaratmayı da amaçlıyoruz. Özel çocuklarımız bu etkinlik için çok heyecanlılar. Kurabiyelerin deprem bölgesinden gelen vatandaşlara dağıtılacaklarının farkındalar. Çok güzel geçiyor. Hem eğleniyorlar, hem de bir şeyler üretmenin keyfini yaşıyorlar. Güzel bir etkinlik oldu” dedi. Gürbüz: “Özel şeflerimiz kurabiyeleri severek yaptılar” Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Usta Öğretici olarak görev yapan Durdu Gürbüz de, “Bugün özel şeflerimizle mutfağa girdik. Deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımız için kurabiye yapıyoruz. Bugün ayrıca özel bir gün; 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü. O yüzden bugün çocuklarımız da çok eğlenceli, çok mutlu. Kurabiyeleri severek yaptılar. Deprem bölgesinden gelen arkadaşlarına ikram etmekten de çok mutlular. Keyifli geçiyor” diye konuştu. Özel şefler mutfakta harikalar yarattı Özel şeflerden Habibe Tanış, “Biz bugün kurabiye yapıyoruz. Kalp ve bebekli kurabiyeler yaptık. Çocuklar yesinler, hasta olmasınlar ve iyi olsunlar” dedi. Özel şeflerden Yasemin Erdoğan ise, “Üzülmesinler, iyi olsunlar ve deprem olmasın” diye duygularını ifade ederek, kurabiyeleri depremden etkilenen vatandaşlar için yaptıklarını anlattı. Diğer bir özel şef olan Gizem Kaçaman, “Bugün burada depremzedeler için kurabiye yapıyoruz. Kalp ve insan şekli veriyoruz. Çocuklar üzülmesin, yesinler. Biz de onlar için kurabiye yapıyoruz. Afiyet olsun ve üzülmesinler” diye konuştu. Özel Şeflerden Mert Çatkın ise, “Kurabiye yapıyoruz. Un, şeker ve yağı karıştırdık, pişiriyoruz. Bugün burada olmak iyi” dedi. Kurabiyelerin sıcaklığı, yürekleri de ısıttı Deprem bölgesinden Mersin’e gelen vatandaşlardan Şamiye Demir de duygularını paylaşırken, “Elinize sağlık. Çok mutlu hissettim. Çok rahatız burada, ama içimiz buruk. Yıkıldık. Biz Samandağlıyız, Samandağ yok artık” dedi. Deprem bölgesinden Mersin’e gelen Eftelya Karaağaçlı da, “Hatay’dan geliyoruz hepimiz. Down Sendromlu çocukları gördüğümüz için çok mutlu olduk. Kurabiye yapıp getirmişler, çok mutlu olduk. Onları da mutlu edebilmişizdir umarım” diye konuştu. Hatay Samandağ’dan Mersin’e gelen vatandaşlardan Sevcan Demir de, “Sizi tanıdığımız için çok mutlu olduk. Böyle bir zamanda sizinle tanışmak istemezdik tabi ki. Çok kötü duygular içerisindeyiz biz, ama iyi ki de bizi böyle düşünen sizin gibi narin, güzel insanlar var karşımızda. Bizi böyle bir günde ziyaret ettiler. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim. Emek verip bize pasta yapmışlar, bizi düşünmüşler. Çok güzel bir duygu. Çok duygulandım ben. Çok sağ olun” ifadelerini kullandı
BÜYÜKŞEHİR’DEN DEPREMZEDE ÖĞRENCİLERE YKS BAŞVURUSUNDA REHBERLİK DESTEĞİ Yaşanılan felaketin ardından tüm imkanları ile depremzedelerin yanında olan Mersin Büyükşehir Belediyesi, kentte bulunan ve YKS’ye girecek olan depremzede öğrencilere rehberlik desteği sağlıyor. Rehber öğretmenler, herhangi bir aksaklık yaşamaması için, yapmaları gereken işlemlerde öğrencileri yönlendirerek, başvurularını doğru yapmalarına yardımcı oluyor. Tüm imkanlarını deprem felaketini yaşayan yurttaşlar için seferber eden Büyükşehir Belediyesi, Mersin’e gelen depremzede öğrencileri de unutmadı. YKS başvuru sürecinin devam etmesi nedeni ile Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı kurs merkezlerine kayıtlı öğrenciler ile Halk Kart sahibi ailelerin öğrencilerine sunulan rehberlik hizmeti, kentte bulunan depremzede öğrencilerin de hizmetine sunuldu. Çalışma hakkında bilgi veren Sosyal Hizmetler Dairesi Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü rehberlik öğretmenlerinden Ezgi Aslan, Eğitim Öğretimi Destekleme Kurs Merkezleri olarak Tarsus’tan Anamur’a kadar olan kurs merkezlerinde ve geçici barınma alanlarında olan öğrencilere, 8-23 Mart tarihlerini kapsayan YKS başvuru sürecinde destek olduklarını belirterek, “Bu süreçte gerek Kurs Merkezimize başvuran öğrenciler, gerekse de geçici barınma alanlarına gelerek YKS’ye başvuracak öğrencilere nasıl başvuracakları konusunda yardımcı oluyoruz” dedi. Depremzede öğrencilere ‘Afet Bölgesinden Geldim Butonu’ uyarısı Depremzede öğrencilerin, başvuru aşamasında afet bölgesinden geldiklerine dair butonu mutlaka işaretlemeleri gerektiğinin altını çizen Aslan, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Halk Kart sahibi ailelerin öğrencileri ile Büyükşehir Belediyesi kurs merkezlerine kayıtlı öğrencilerin YKS başvuru ücretlerini ödediğini de sözlerine ekledi. “Başvuru konusunda bilgi verdiler” Verilen hizmetten yararlanan depremzede öğrencilerden Mediha Koca, rehberlik öğretmeninin yardımcı olabileceklerini ilettiğini söyleyerek, “Bu sayede derslerime çalışabileceğim, üniversite sınavına hazırlanabileceğim. Başvuru konusunda pek bilgim yoktu. Bana bilgi verdiler, ne yapmam gerektiğini söylediler, yardımcı oldular. Böyle yardımların olduğunu bilmiyordum ve bence böyle yardımlar yapmaları çok güzel. Bu süreçte benim eğitime ihtiyacım vardı, buna da yardımcı oldular” diye konuştu. “Bu destek benim için, geleceğim için iyi bir şey” Cemil Gümüş isimli bir başka öğrenci ise, “Başvuruyu yapacaktım, ama ücretsiz olduğunu bilmiyordum. Bu destek benim için, geleceğim için iyi bir şey. Bu destek olmasa, belki de başvuru sürecini kaçıracaktım” ifadelerini kullandı.
MSK’DAN HAREM’E FARKLI TARİFE 91-73 Misli.com Türkiye Erkekler Basketbol Ligi’nde mücadele eden MSK Mersin Büyükşehir Belediyesi , deplasmanda Depomaxx Haremspor ile karşılaştı.C arettalar maçı 91-73 gibi farklı sonuçla kazanarak zirvedeki yerini korudu. Maçın ilk periyoduna hızlı ve etkili başlayan temsilcimiz, maçın kontrolünü eline aldı. Bu periyotta hem hücumda hem de savunmada istediklerini sahaya yansıtan Carettalar on sayılık bir fark ile ikinci periyoda 23-13 girdi. İkinci periyotta oyunda dengeyi kuran ev sahibi ekip Haremspor istediği sayıları bulmaya başlasa da temsilcimiz bu periyotta da yüksek skor üreterek rakibiyle arasındaki farkı korumayı başardı. Maçın ilk yarısı 46-35 temsilcimizin lehine sonuçlandı. Üçüncü periyoda etkili başlayan ev sahibi ekip Haremspor oldu. Pota altında müthiş mücadelelerin yaşandığı periyotta temsilcimiz özellikle dış şutlarda etkili olamayınca farkı arttıramadı.Ev sahibi ekip bu periyotta daha etkili gözükse de temsilcimiz son çeyreğe 64-58 önde girmeyi başardı. Karşılaşmanın son periyodunda ağırlığını koyan ve kalitesini sahaya yansıtan Carettalar rakibinin guardını düşürdü ve bulduğu sayılarla farkı iyice arttırdı. Temsilcimiz son çeyrekte sergilediği müthiş performansla, son saniyeleri formaliteye dönüşen bu kritik karşılaşmayı 91-73 kazanarak zirvedeki yerini korudu .
MERSİN’DE BULUNAN DEPREMZEDELERİN REHBERİ: KARİYER MERKEZİ Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi, Mersin’de bulunan ve iş bulma konusunda sıkıntı yaşayan depremzedeler için Rehberlik ve Yönlendirme Hizmeti veriyor. Depremzedelere vereceği Kariyer Rehberliği ve İş Arama Danışmanlığı hizmeti ile iş bulma süreçlerine destek olacak olan Kariyer Merkezi, depremzedelerin firmalarla bağlantısını sağlayacak. Kariyer Merkezi’ne kayıt yaptıran işsiz depremzedelere yönelik, haftalık olarak yapılacak toplantılarla da eğitim durumu ve mesleki analizler yapılacak. Bu sayede depremzedenin mesleki yeterliliği, bilgi ve becerilerine göre istihdam olanakları ve piyasa ihtiyaçları doğrultusunda doğru eşleştirmenin yapılması sağlanacak. İş seçeneklerini doğru bir şekilde sunabilmek için depremzedelerin; yaş, eğitim durumu ve kaldıkları yeri de göz önünde bulundurarak hizmet verecek olan Kariyer Merkezi, Mersin’deki mevcut iş gücü piyasası ile ilgili de bilgi verecek. Yeni mezun olan veya farklı meslek edinmek isteyen depremzedeler için de mesleki eğitimler düzenleyecek olan Kariyer Merkezi, iş arama becerileri eğitimi, cv oluşturma, mülakat teknikleri konularında da bilgilendirmeler yapacak. Özada: “Kurumlar arası işbirliğine dönük çalışmalarımızı yaparak; kaynaklarımızı, yetkinliklerimizi ve yeteneklerimizi bir araya getirerek en uygun hizmeti sunmaya çalışıyoruz” Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada, Mersin’de bulunan depremzedelere istihdam konusunda verecekleri desteklerden bahsederek, “Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi olarak, deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımıza nasıl bir hizmet politikası üreteceğimizle ilgili çalışma yaptık. 2 Mart tarihinde ilimizde bulunan sivil toplum kuruluşları, kamu kuruluşları ve odalarımızla yapmış olduğumuz bir çalışma oldu. O çalışmanın üzerine neler yapacağımızı konuştuk. Burada çok önemli bir unsur; kurumlar arası işbirliği. Kurumlar arası işbirliğine dönük çalışmalarımızı yaparak; kaynaklarımızı, yetkinliklerimizi ve yeteneklerimizi bir araya getirerek en uygun hizmeti sunmaya çalışıyoruz” dedi. Kariyer Merkezi’nin ‘Kariyer Rehberliği’ hizmeti ile depremzedeler için sağlayacakları destekleri aktaran Özada, “Deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımıza Mersin iş piyasasını tanıtıp, Kariyer Merkezimize kayıt olduğu zaman kendilerinin mesleki analizini, geldikleri yerlerin ve eğitim durumlarının analizini yapabilmenin önemine değiniyoruz. Çünkü bunu doğru bir şekilde yaptığımız zaman, eşleştirmeyi de doğru yapacağımızı düşünüyoruz. Kariyer etkinlikleri ve iş arama becerileri eğitimleriyle de, istihdam becerilerini artırmak istiyoruz” diye konuştu. “Önümüzü görebilmek için çalıştay yapmak istiyoruz” İş arayan adayların firmalarla bağlantısını sağladıklarını ve mesleki eğitim çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekleyen Özada, Mayıs ayında yapmayı planladıkları çalıştaydan da bahsederek, şöyle devam etti: “Mayıs ayının ilk haftası düşündüğümüz bir konu var. Bu da Mersin insan kaynakları alanında yapacağımız çalıştay. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi’nin öncülüğünde yapacağımız bu çalışmada, yine iş dünyasının tüm taraflarını kapsayacak şekilde; üniversitelerimiz, odalar, iş dünyası, firmalar hatta deprem bölgesinden gelen vatandaşlarımızdan oluşan ve yaklaşık 200 kişiye yakın kişinin katılımıyla bir çalıştay yapmayı planlıyoruz. Burada hem Kariyer Merkezimizin yapmış olduğu çalışmaları değerlendirmek ve ileriye dönük neler yapacağımızı planlamak, bunun dışında iş dünyasının ihtiyaçları neler ve deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza veya buraya gelen vatandaşlarımıza nasıl hizmet sunacağımız konusunda önümüzü görebilmek için çalışma yapmak istiyoruz.” Kariyer Merkezi olarak deprem bölgelerini de ziyaret ettiklerini ve o bölgelerdeki insan kaynakları konusunda da çalışmalar yürüteceklerini ifade eden Özada, “Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi olarak, Ticaret Odası’yla Hatay bölgesini ziyaret ettik. Hatay Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızla görüşmelerimiz sonucunda oradaki sanayinin ve ticaretin ayakta durması ve hayatına devam edebilmesi için insan kaynağı konusunda çalışmalarımızı bir araya getirmek zorundayız. Çünkü zorunlu ihtiyaçlar giderildikten sonra, Hatay ve diğer deprem bölgelerimizde ayağa kalkmak isteyen, üretimini, hizmetini sürdürmek isteyen firmalarımızın insan kaynakları açığı olacaktır. Bu konuda da büyük bir şekilde çalışma yapıyoruz” dedi. “İş ilanları konusunda kriterler uyuyorsa hemen iletişim sağlıyoruz” Deprem bölgesinden gelen vatandaşların Kariyer Merkezi’ne kayıt olduğu takdirde, iş ilanları konusunda kriterlerin de uyması durumunda hemen kendileriyle iletişime geçtiklerini kaydeden Özada, “Haftanın bir günü de grup görüşmeleriyle hem bir tanışma etkinliği yapıyoruz, hem de Kariyer Merkezimizin nasıl işlediği ile ilgili bilgilendirme yapıyoruz, ki bundan sonraki süreç periyodik olarak sistematik bir şekilde devam etsin” ifadelerini kullandı. “İşsiz konumdaki depremzedeler için çok faydalı bir çalışma oldu” Hatay’da yaşanan deprem felaketinin ardından Mersin’e gelen İnşaat Mühendisi İsmail Can, Kariyer Merkezi’nin depremzedeler için verdiği rehberlik ve yönlendirme hizmetini değerlendirerek, “Çok başarılı bir hizmet. Mersin’de bulunan işsiz konumdaki depremzedeler için çok faydalı bir çalışma oldu. Bundan sonraki süreçte nasıl iş bulabileceğimizi ve doğru işe nasıl ulaşabileceğimiz konusunda faydalı görüşmeler oldu. Bu anlamda Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz” dedi.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR’DEN KOOPERATİFLERE ‘PROJE DÖNGÜSÜ EĞİTİMİ’ Alman Uluslararası İşbirliği Teşkilatı'ndan (GIZ) alınan fonla, Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ile Dış İlişkiler ve Projeler Şube Müdürlüğü tarafından ortak yürütülen ‘Gıda Güvenliği İçin Yerel Tarımsal Üretimin Teşviki Projesi’ kapsamında Mersin’de faaliyet yürüten kooperatiflere ‘Proje Döngüsü’ eğitimi verildi. Kent genelinde farklı üretim kollarında faaliyet gösteren kooperatif üyelerinin katılımıyla Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen ve 3 etap süren eğitime 100 kişi katıldı. Tarsus Yaşam Derneği Proje Yönetim Uzmanı Mehmet Selen tarafından verilen eğitimde ilk etapta, Avrupa’da ve Türkiye’de Avrupa Birliği kurumları, programları, ulusal fonlar ve Avrupa Birliği mali yardımları anlatıldı. Mevcut durum analizi, problem-hedef analizi, paydaş analizi, amaç- hedef-sonuç kurgusu, faaliyetlerin tasarımı, planlanması ve mantıksal çerçeve matrisi gibi, projenin temel bileşenleri hakkında bilgiler verildi. Verilen eğitim sayesinde katılımcılar, projenin düşünce aşamasından başlayarak tüm süreçlerinin nasıl yürütülmesi, neler yapılması ve yapılmaması gerektiği konusunda bilgilendirildi. Ulusal ve uluslararası proje başvurusu ile hibe alım ve değerlendirme süreçlerinin de detaylı anlatıldığı ve sorularla interaktif bir şekilde ilerlenen eğitimin sonunda, katılımcılara sertifika verildi. Şahutoğlu: “Projenin yazımından uygulanmasına kadar yanlarında olacağız” Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, ‘Gıda Güvenliği İçin Yerel Tarımsal Üretimin Teşviki’ projesi kapsamında verilen ‘Proje Döngüsü’ eğitimi hakkında bilgi vererek, “Mersin Büyükşehir Belediyemizin, Alman Uluslararası İşbirliği Teşkilatı’yla ortak yürütmüş olduğu bu proje kapsamında faaliyetlerimizden biri de, Mersin ilinde faaliyet gösteren kooperatiflerimize Proje Döngüsü eğitimi vermek. Biz bu proje ile beraber, kooperatiflerimizle ortak olan 100 ortağımızın kurum kapasiteleri ile kişisel kapasitelerini geliştirmek adına, kooperatiflerin en ihtiyaç duyduğu hibe programlarına nasıl ulaşabilecekleri, bu hibe kanallarına başvurdukları takdirde nasıl yararlanacakları, hibeye hak kazandıktan sonraki süreçlerde ise bu hibeleri nasıl değerlendirecekleri noktasında onlara destek olmaya çalışacağız” dedi. Şahutoğlu, proje yürütüm sürecinin önemli olduğunu vurgulayarak, “Bugüne kadar, almış oldukları hibelerin süreç işleme noktasında her zaman kooperatiflerin yanlarında olmuştuk. Bundan sonra da hem eğitimlerimizde, hem de yazım noktasında kendileriyle iş birliği içerisinde olacağız” diye konuştu. Yılmaz: “Projenin üretimde çok büyük bir önemi olduğuna inanıyorum” Akdeniz İlçesi İhsaniye Mahalle Muhtarı ve Akdeniz Renkli Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi Başkanı Zehra Yılmaz, “Bundan önceki zamanlarda da almış olduğumuz proje eğitimleri var, ama bugün özellikle eğitimi dinlemek, eğitimden tekrar bir şeyler öğrenebilmek için kooperatif ortaklarımızın birçoğunu da getirdim. Çünkü her bir kooperatif ortağının üretici olmasının yanında, kooperatifler konusunda da altyapısı, bilgisi ve proje ile ilgili bilgilerinin olması gerektiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi. Proje süreçlerinin doğru yürütülmesinin, üretimin devamlılığı için büyük önem taşıdığını vurgulayan Yılmaz, “Üretirken, bilerek üretmek gerektiğine ve projenin de üretimde çok büyük bir önemi olduğuna inanıyorum. Büyükşehir Belediyemizin yapmış olduğu bütün çalışmaların altyapısının çok sağlam ve verimli çalışmalar olduğunu da, bizzat ben katılarak gördüm. Kadınlarımızla ilgili eksik olan gerek makine ikmal, gerek eğitim, gerekse pazarlama konusunda da katkıyı her zaman sundukları için, çok teşekkür ediyorum” diye belirtti. Durnaoğlu: “Sürdürülebilir olmamız için projelerin araç olduğunu düşünüyoruz” Mezitli Üretici Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Gül Durnaoğlu verilen eğitimi değerlendirerek, “Kendi kooperatifimizin sürdürülebilir olması, kendi üretimlerimizi gerçekleştirebilmemiz ve kendi ortaklarımızla bu noktada daha iyi bir yol yürüyebilmemiz için, tabii ki projeye ihtiyacımız var. Projelerin, sürdürülebilir olmamız için bir araç olduğunu düşünüyoruz. O noktada önemli. Aslında gündemimizde böyle bir proje var. Aklımızdaki soru işaretlerinin netleşmesi için buradayız” dedi.
‘BEBEK95’ PROJESİ MERSİN’DE HAYATA GEÇİRİLECEKMersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi işbirliğinde, Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (BÜPAM) çatısı altında yer alan Erken Çocukluk Birimi “Bebek95” projesi, Mersin’de uygulamaya geçecek. ‘Mersin95’ ismiyle dezavantajlı, depremden etkilenip kente gelen hamilelere ve 0-3 yaş arasında çocukları olan ailelere ev ziyaret temelli aile rehberliği desteği verilecek. Bebek95 projesi nedir? Adını Dünya Sağlık Örgütü tarafından 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun ortalama boyu olarak kabul edilen 95 cm’den ilham alan Bebek95 biriminde, doğum öncesinden 3 yaşına kadar bebeklerin temel gelişim süreçlerini destekleyen çalışmalar yürütülüyor. Projenin amaçları arasında; 0-3 yaş döneminin kritik önemine dair toplumda farkındalık yaratmak, bilimsel veriler ışığında erken çocukluk gelişimine yönelik aile-odaklı erken müdahale programları geliştirmek, yoksulluk, mültecilik statüsü gibi dezavantajlı koşullarda yaşayan ailelerdeki bakım verenler ile bebeklerin bu programlardan faydalanması için yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, kamu ve özel sektör kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmek, erken müdahale programlarını uygulayan saha ekiplerine destek sağlamak, programların aileler ve çocuklar üzerindeki etkilerini araştırmak ve kanıt-temelli programların daha fazla sayıda çocuk ve aileye ulaşmasını sağlamak yer alıyor. Benveniste: “Mersin Büyükşehir Belediyesi ile beraber ‘Mersin95’i başlatma kararı aldık” Boğaziçi Üniversitesi bünyesindeki Bebek95 Erken Çocukluk Birim Koordinatörü Uzman Psikolog Hande Benveniste, Bebek95 projesinin detaylarından bahsederek, “2017 yılında Bernard van Leer Vakfı ile beraber çalışmaya başladık. 4 ilçe belediyesinde programın etkisini ölçen bir pilot araştırma yapıldı. Hamilelik ile başlayan, doğumdan sonra da iki haftada bir annelerin ziyaret edildiği bir ev ziyareti programı oluşturduk. Burada annenin ruh sağlığı, anne çocuk ilişkisi, çocuğun gelişimi, beslenme gibi konularda anneye destek sunmaya başladık. Bunun için yerel yönetimlerde ekipler eğitip, onlara saha desteği verip, bunun sürdürülebilir bir program olması için uğraş verdik. Araştırma projesinin sonunda elde ettiğimiz olumlu sonuçlar, bizi bunu Türkiye'de yaygınlaştırma yoluna itti ve Boğaziçi Üniversitesi’nde bir merkez kuruldu. Şu anda da yaygınlaştırma sürecindeyiz. Son yaşanan üzücü olaydan sonra, depremi yaşamış kişilere destek verebilmek amacıyla, Mersin Büyükşehir Belediyesi ile beraber ‘Mersin95’i başlatma kararı aldık” dedi. “Büyükşehir Belediyesi hızlı bir şekilde ekip oluşturdu” Benveniste, Büyükşehir Belediyesi’nin proje için hızla çalıştığını anlatarak, “Mersin Büyükşehir Belediyesi hızlı bir şekilde ekip oluşturdu. Şimdi bizler gelip, bu ekibe eğitim vereceğiz. Aynı zamanda, özel duruma göre bazı yeni modüller de ekleyeceğiz. Daha sonra depremden etkilenen hamile veya 0-3 yaş çocuğu olan annelere, ailelere destek vermeye başlayacağız. Programın en önemli özelliği süreklilik. Yani biz iki haftada bir, ki şimdi deprem yaşamış ailelerle haftada bir temas kurarak, sürekli irtibat halinde olacağız. Onlara bilgi vermenin ötesinde; uygulama becerilerini, ebeveynlik becerilerini geliştirmek, davranış değişikliği yaratmak, kafalarındaki çocuk resmini değiştirmek, takdir etmek, olumlu düşünme gibi beceriler kazandırmaya çalışıyoruz. Tabi bunları verirken çok büyük bir güven ilişkisi oluşuyor. Annenin kendini değerli hissetmesi, becerileri geliştikçe, çocuğundaki gelişimleri gördükçe özgüveninin yükselmesi ve bunun neticesinde de tüm aileye yansıyan olumlu bir etkisi oluyor. Biz bu sürekli temasla, bu güven ilişkisiyle onların yanında olmak istiyoruz ve ayrıca tüm ailede gerekli olabilecek ihtiyaçları da, belediyenin gerekli birimlerini yönlendirerek tespit etmiş olabileceğiz” ifadelerine yer verdi. Bebek95 projesinde yer alan 95 rakamının anlamını da açıklayan Benveniste, “ ‘95’, 3 yaşında sağlıklı bir çocuğun, Dünya Sağlık Örgütü tarafından kabul edilen boy ortalamasıdır. Biz diyoruz ki; eğer bir şehre 95 santimden bakarsak, sorunları görüp çözersek, aslında herkes için, yaşlılar için, engelliler için, yetişkinler için sorunları çözmüş oluruz, daha yaşanabilir bir şehir oluştururuz. Kent95 olarak bilinen ve dünyada çeşitli ülkelerde uygulanan bu programın bir ayağı bizim yaptığımız ev ziyareti programı, bir ayağı kamusal alanları 0-3 yaşa göre dönüştürmek ve bir diğer önemli ayağı ise bütün bunları veriye dayalı yapabilmek” diye konuştu. Benveniste, Mersin’de erken çocukluk dönemi ile ilgili yapılan çalışmaları beğenerek takip ettiğini belirterek, “Mersin’e ilk defa geldim. Son bir yıldır, Mersin’de kadın ve çocuklukla ilgili yapılan her türlü çalışmayı büyük bir heyecanla izliyordum ve çalışmak nasip oldu. Böyle bir ekiple, böyle bir erken çocukluk anlayışı ve farkındalığı olan bir belediye ile çalışmak gerçekten çok heyecan verici. Umarım çok güzel bir şekilde programı oturtabiliriz ve çevreye de yaygınlaştırabiliriz” dedi. Foggo: “Depremden etkilenen hamile kadınlara yönelik ilk pilot proje olacak” Cumhuriyet Halk Partisi Yoksulluk Dayanışma Koordinatörü Hacer Foggo ise, daha önce de Mersin’i ziyaret ettiğini ve Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal projelerini incelediğini ifade ederek, “Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yoksullukla ilgili projelerini incelemiştik. Zaten genel anlamda çok iyi çalışıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi” dedi. Foggo, bu kez ziyaretlerinin sebebinin Bebek95 projesinin Mersin’e taşınması olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Bugün burada olmamızın nedeni, Mersin95 projesinin hayata geçecek olması. Daha doğrusu, Bebek95 projesinin Mersin'de de hayata geçecek olması. Şu açıdan çok önemli proje; Birleşmiş Milletler’in rakamlarına göre, deprem yaşanan bölgelerde 240 binin üzerinde hamile kadın var. Mersin’i de düşündüğümüz zaman, buraya depremden etkilenen 400 bin üzerinde insan taşındı. Bunların arasında hamile kadınlar da var ve onlara yönelik bir proje burada hayata geçecek. Depremden etkilenen hamile kadınlara yönelik ilk pilot proje olacak. Çok önemli, çok kıymetli bir proje olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra, belki başka bölgelerde de yaygınlaşacak. Niye önemli? Çünkü Türkiye'de özellikle erken çocukluk eğitimine, 0-3 yaşa yönelik çok fazla proje yok. Ama aslında bütün karakter ve kişilik de aslında o dönemlerde başlıyor. Yani erken çocukluk döneminde başlıyor ve bu anlamda da çok önemli. Bir de depremden etkilenen anneler açısından da çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer ile de bir toplantı yaptık. Kendisi de bu projenin hayata geçeceğinden dolayı çok mutlu. Kendisine de buradan teşekkür ediyorum.”
MERSİNDEN KADIN KOOPERATİFİ DEPREMZEDE ÇOCUKLAR İÇİN ‘UYKU ARKADAŞI’ ÜRETİYOR Kurulduğu günden bu yana Mersinli kadınların üretime katılması için değişik alanlarda atölye ve kursların kurulmasına öncülük eden, kadınların ürettikleri ürünlerin ekonomik değere dönüşmesine katkı sunan ve birçok toplumsal projede en ön saflarda yer alan Mersinden Kadın Kooperatifi, depremzede çocukları da bir nebze gülümsetebilmek adına ‘Uyku Arkadaşı’ üretimine başladı. Depremin ardından birlik ve beraberlik duygusu içinde, bölge insanları için eşofman ve iç çamaşırı üretimi de gerçekleştiren kadınların hedefi, çocukların kendilerini güvende hissetmelerine katkı sağlamak. Birlikte ve dayanışma içinde olunduğu sürece, her türlü zorluğun ve sıkıntının aşılabileceği prensibiyle hareket eden Mersinden Kadın Kooperatifi, depremin ardından da bölgede yaşayan yurttaşların yaralarını sarabilmek adına eşofman ve iç çamaşırı üreterek gönderdi. Mersinden Kadın Kooperatifi gönüllüleri, şimdi de aynı duygularla, depremzede çocuklar için ‘Uyku Arkadaşı’ üretimine başladı. Çavuş: “Depremzede çocuklarımızın hepsi için üretilecek” Felaketi yaşayan çocukların içini ısıtabilmek amacıyla söz konusu projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Mersinden Kadın Kooperatifi Tekstil Şube Müdürü Gülten Çavuş, “Deprem süreci hepimiz için çok zor bir süreç. Bu zor süreçte çocuklarımızın bir sığınma, bir oyuncak, daha fazla sıcaklık hissedebilmesi adına, oyuncak üretme kararı aldık. Destek veren annelerimizle birlikte, depremzede çocuklarımız için ‘Uyku Arkadaşı’ üretimi yapıyoruz” dedi. Çocuklara sıcaklık hissiyatı sağlayıp, kendilerini güvende hissetmelerini hedeflediklerini ifade eden Çavuş, “Depremzede çocuklarımızın hepsi için üretilecek. Daha sonra bunu projelendirme aşamalarımız da olacak. Amacımız, bu süreci bu şekilde geçirmek. Depremzede ailelere daha önce eşofman ve iç çamaşırı üretimi yapmıştık. Fakat, şu an çocuklar çok kıymetli. Onların yaralarını da bu şekilde sarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “Çocukları sevindirmek çok güzel” İnsanları, özellikle de çocukları sevindirmenin her şeyden güzel olduğunu dile getiren gönüllü annelerden Sıdıka Doygun ise, “Depremde çok insan kaybedildi. Çocukları sevindirmek her şeyden güzel. Orada yetim, öksüz çocuklar var. Yaralı çocukları, yaralı insanları ne tür ihtiyacı varsa sevindirmek çok güzel bir şey. Ben de yalnız bir anneyim. Eşimi kaybettim, benim de yaralı çocuğum var. Yaralı annelere, onların çocuklarına yardım etmek, mutlu etmek çok güzel. Ben de tek başıma mücadele ediyorum O’nu mutlu etmek için. O yüzden toplumca birilerine yardım etmek, mutlu etmek, ihtiyaçlarını gidermek çok güzel bir şey. Hep böyle olsa keşke” ifadelerini kullandı.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR, KENTTE AĞIRLADIĞI MİSAFİRLER İÇİN KİTAP DAĞITIMI GERÇEKLEŞTİRDİ Kentte ağırladığı depremzedelerin her türlü ihtiyacını karşılamak için çalışmalarını aralıksız sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi, misafirlerin keyifli vakit geçirebilmesi için düzenlediği aktivitelere de ara vermiyor. Erdemli’de hizmete açtığı geçici barınma merkezinde kalan depremzede yurttaşlara kitap dağıtımı gerçekleştiren Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı personelleri, küçük büyük her misafirin yüzünü güldürdü. Mersin Büyükşehir Belediyesi, deprem felaketi nedeniyle kente gelen ve Büyükşehir’in geçici barınma merkezlerinde kalan yurttaşlara yönelik hizmetlerine hız kesmeden devam ediyor. Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak ve farklı kitaplarla buluşmalarını sağlamak amacıyla kenti gezen Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı’na bağlı Gezici Kütüphane Otobüsü ‘Kitobüs’ün bu seferki durağı, Erdemli Hali’ndeki geçici barınma merkezi oldu. ‘Kitobüs’ ile barınma merkezinde kalan çocuklara hikaye ve boyama kitapları ile boyama kalemleri dağıtan Büyükşehir personelleri, gençler ve yetişkinler için de roman kitapları dağıttı. Saygı: “Çocukların bu tür farklı ihtiyaçları vardı” Geçici Barınma Merkezi’nde gönüllü öğretmenlik yapan Fatma Saygı, “Bugün çocuklar için, yaşlarına uygun kitap dağıtıldı ve çok mutlu oldular. Büyük yaş gruplarımız için de roman türü kitaplar dağıtıldı. Kreş yaş grubundaki miniklere de boyama kitapları ve boyama kalemleri verildi” dedi. Misafirleri ve özellikle de çocukları, depremin yarattığı etkiden bir nebze de olsa uzaklaştırmak için bu tür etkinliklerin çok önemli olduğunu söyleyen Saygı, “Çocukların zaten böyle farklı ihtiyaçları vardı ve şu an çok mutlular. Çocukları mutlu ettiği için, Vahap Başkanımıza da buradan çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı. Miniklerin mutlu olması her şeye değer ‘Kitobüs’ten kitap alan genç misafirlerden Nazlı Dağlı, “Burada Büyükşehir tarafından kitap dağıtıldı, ben de kitap aldım. Bu etkinliği güzel ve anlamlı buldum, çok yararlı” derken, minik Elif Naz Tüysüz ise, “Boyama kitabı ve boyama kalemleri aldım. Bunlar sayesinde burada çok güzel vakit geçireceğiz” diye konuştu. Miniklerden Sevcan Aslan da boyama kitabını hemen kullanacağını söyleyerek, “Boyama kitabı aldım ve gider gitmez boyayacağım, kitap da okuyacağım. İyi buldum ve çok mutlu olduk” dedi. Boyama kitabı ve boyama kalemlerini çok beğendiğini söyleyen Hayat Avcı da, “Boyama kitabı ile boyama kalemleri aldım, çok güzel” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR’DE HEDEF GENÇLERİN VE ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ Mersin Büyükşehir Belediyesi, Hatay’da kurduğu çadırkentte yaşayan öğrenciler için etüt merkezi, okul öncesi çocuklar için de kreş kurdu. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği çalışmalarda hedef, deprem nedeni ile eğitimine ara veren gençlerin ve çocukların ders açıklarını kapatabilmek. İçerisinde öğrencilerin olduğu her projesinde ‘Eğitimde Fırsat Eşitliği’ni öne çıkaran Mersin Büyükşehir Belediyesi, bu ilkesini Hatay’da kurduğu 1500 kişilik çadırkentte de uygulamaya aldı. Deprem felaketinin ardından okulların kapatılması ile eğitim-öğretimleri şimdilik yarıda kalan öğrencilerin daha fazla mağdur olmaması adına, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan çadırkent içerisinde etüt merkezi de yer aldı. Çalışma kapsamında ilköğretim ve lise öğrencilerine, Büyükşehir Belediyesi’nin uzman eğitimcileri tarafından karma eğitim veriliyor. Şahutoğlu: “Öğrencilerin eğitimlerinden uzak kalmamaları da bizim için önemli” Okul öncesi dönem yaş grubu için de kreş hizmetinin verildiği çalışma hakkında bilgi veren Mersin Büyükşehir Belediyesi Hatay Koordinatörü Selçuk Şahutoğlu, “Ülkemizde yaşanan deprem felaketinden sonra, Büyükşehir Belediyesi olarak Hatay’da 1500 kişilik bir çadır kent kurduk. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bu noktada okul öncesi çocuklarımızın da yanında olduk ve bir kreş açtık. Burada çocuklarımıza sosyal faaliyetlerin yanı sıra, oyun becerilerini geliştirme adına eğitimler de veriyoruz. Aynı zamanda Mersin’de yapmış olduğumuz etüt merkezlerinin bir benzerini Hatay çadırkentimizde kurarak, eğitimden uzak kalan öğrencilerimizin hem sınavlara hazırlanması, hem de derslerinden geri kalmamaları adına bir etüt hizmeti sunmaktayız” diye konuştu.
SEÇER: “HALKIN MÜCADELESİNİN DÜNYAYA MAL OLMUŞ ZAFERİ” Başkan Seçer, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü kapsamında Mersin Şehitliği’nde düzenlenen programa katıldı. Seçer, 18 Mart’ın çok özel bir gün olduğunun vurgusunu yaparak, “Çanakkale Zaferi; Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bütün bir halkın mücadelesinin dünyaya mal olmuş bir zaferidir” dedi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda ve gösterdiği hedefte yürüyen yöneticiler olduklarına dikkat çeken Seçer, “Türkiye’miz çok daha güzel günleri görecek, çok daha güçlü konuma gelecek. Huzurun, sevginin, saygının, refahın tüm yurt sathına yaygın olduğu, çok daha güzel günlere kavuşacak. Bu tabi ki bizim birliğimiz, beraberliğimiz ve azmimiz sayesinde olacak” diye konuştu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü kapsamında Mersin Şehitliği’nde düzenlenen programa katıldı. 18 Mart’ın çok özel bir gün olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, “Çanakkale Zaferi; Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bütün bir halkın mücadelesinin dünyaya mal olmuş bir zaferidir” dedi. Kent protokolü Şehitlik Anıtı’na çelenklerini sundu Düzenlenen törene; Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Fatih Tuncer, Mersin milletvekilleri, şehit yakınları, gaziler, kent protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Törende; Vali Pehlivan, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Gedik, Başkan Seçer ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Tuncer tarafından Şehitlik Anıtı’na çelenkler sunuldu. Çelenk sunumunun ardından saygı duruşunda bulunuldu ve saygı atışı yapıldı. Daha sonra İstiklâl Marşı eşliğinde Türk bayrağı göndere çekildi. Bir öğrenci tarafından okunan şiirin ardından ise Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Mersin Şube Başkanı Fatih Tuncer konuşma yaptı. Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığınca belirlenen bir subay tarafından da günün anlam ve önemini belirten konuşma gerçekleştirildi ve Vali Pehlivan tarafından Şehitlik Defteri imzalandı. Şehit mezarlarına karanfiller bırakıldı Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Mersin İl Müftüsü Aydın Yığman tarafından şehitler için dua okudu. Yapılan duanın ardından protokol üyeleri şehitlerin mezarlarını ziyaret ederek, mezarlara karanfil bıraktılar. Başkan Seçer: “Halkın mücadelesinin dünyaya mal olmuş zaferi” Mersin Şehitliği’nde, günün anlam ve önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, “Çok özel bir gün. Birincisi; Çanakkale Zaferi’nin 108 yıl önce o günkü koşullarda, Osmanlı İmparatorluğu çatısı altında o topraklarda Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e bütün bir halkın mücadelesinin aslında dünyaya mal olmuş bir zaferi. Bugün aynı zamanda Şehitler Günü olarak şehitlerimizi yâd ediyoruz, mekanları cennet olsun. Bu topraklarda bağımsız bir millet olarak yaşıyorsak, bir vatanımız varsa, bayrağımız gönderde dalgalanıyorsa, ezan dinmiyorsa o şehitlerimiz sayesinde. Onlara olan görevimizi Türk milleti olarak yerine getirmekle mükellefiz. Bunu bizim hem insani hem vicdani hem de vatani vazifemiz olarak değerlendirmek lazım” dedi. “Bu ülkenin bütün halkının birbirine sımsıkı bağlı olması gerekiyor” Türkiye’nin güçlü bir ülke olabilmesi için birlik ve beraberlik duygusuyla hareket edilmesinin önemine vurgu yapan Başkan Seçer, “Bu ülkenin doğudan batıya, kuzeyden güneye yaşayan bütün halkının birbirine sımsıkı bağlı olması gerekiyor. Birlik, beraberlik, birbirimize sevgi, saygı, vatan sevgisi kavramlarını ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sevgisini kalbimizin en derinliklerine yazmalıyız, beynimize kazımalıyız ki bu düşünceyle, bu duyguyla hayatımızı sürdürelim ve ülkemizin de ilelebet yaşamasına vesile olalım” diye konuştu. “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefte yürüyen yöneticileriz” Başkan Seçer, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizler; Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefte yürüyen yöneticileriz. Duygularımız, düşüncelerimiz, azmimiz, çalışmalarımız bu yönde. Türkiye’miz çok daha güzel günleri görecek, çok daha güçlü konuma gelecek. Huzurun, sevginin, saygının, refahın tüm yurt sathına yaygın olduğu, çok daha güzel günlere kavuşacak. Bu tabi ki bizim birliğimiz, beraberliğimiz ve azmimiz sayesinde olacak.
BAŞKAN SEÇER, MERSİN’DE ETKİLİ OLAN DOLU YAĞIŞINA İLİŞKİN KONUŞTU “MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ TEYAKKUZDADIR, HAZIRDIR” Başkan Vahap Seçer, dün Mersin’de etkili olan dolu yağışına ilişkin açıklamalarda bulunurken, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ ekiplerinin herhangi bir olumsuzluğa karşı teyakkuzda olduğunu ifade etti. 4 yıldır çok önemli altyapı çalışmaları yaptıklarını aktaran Başkan Seçer, “Yağmur suyu sistemlerinde bizim sorunumuz yok. Bu 4 yılı muazzam bir yoğunlukta çalışarak çok iyi değerlendirdik” dedi. Mersinliler’e de seslenen Başkan Seçer, “Evet, yoğun yağış var, elbette metrekareye düşen yağış normalin çok üstünde olabilir. Hazırlıklı, tedbirli olun ama merak etmeyin, Mersin Büyükşehir Belediyesi de teyakkuzdadır, hazırdır. Bu süreci de herhangi bir krize, taşkına, sele fırsat vermeden atlatacağız” diye konuştu. MESKİ Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiği yaklaşık 432 milyon liralık yağmursuyu altyapı yatırımları ile düzenli olarak devam eden menfez ve ızgara temizliği çalışmaları sayesinde Mersin’de herhangi bir su taşkını veya sel sorunu gibi olumsuzluk yaşanmadı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, görevde oldukları 4 yıl içerisinde gerçekleştirdikleri altyapı çalışmaları sayesinde yoğun yağmur ve dolu yağışlarına karşı hazır olduklarını vurguladı. Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğü ekiplerinin Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ‘şiddetli fırtına ve yağış’ uyarısı öncesinde harekete geçerek, kentte büyük bir olumsuzluk yaşanmaması için çalışmalarını titizlikle sürdürdüğünü belirten Başkan Seçer, ekiplerin dün yaşanan dolu yağışında da teyakkuzda beklediklerini kaydetti. “İmar çarpık olmazsa, dere yatakları dolmazsa bu felaketler meydana gelmez” Doğa olaylarının her zaman yaşanabileceğine ancak yetkililerin gerekli tedbirleri alması halinde felakete dönüşmeyeceğine dikkat çeken Başkan Seçer, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de bu bilinçle çalışan bir belediye olduğunu ifade etti. Başkan Seçer, “Yılların ihmali bu afete dönüşüyor. Yoksa zamanında şehirlerde yeterli altyapı olsa, imar çarpık olmazsa, dere yatakları dolmazsa, yasadışı işlemlere yöneticiler göz yummazsa, günü kurtarmak için yapılan imalatlar bozuk olmazsa, sağlam işler olursa, bu felaketler meydana gelmez. Yani işe kaderci olarak yaklaşmak doğru değil. Bazı gerçekleri örtmek hiç doğru değil. Biz de bu bilinçle çalışan bir belediyeyiz” diye konuştu. “4 yıldır biz çok önemli altyapı çalışmaları yaptık” Gerçekleşen yoğun yağış sonrasında yağmur suyu sistemlerine giden mazgalları tıkayacak derecede yoğun bir dolu yağışı olduğunun altını çizen Başkan Seçer, 4 yıldır hayata geçirilen çalışmalarla sistemde aksaklığa neden olacak bir durum olmadığını söyledi. Başkan Seçer, “Özellikle dün çok kuvvetli dolu yağışı oldu. Yağmur suyu sistemlerine giden mazgalları tıkayacak derecede yoğun bir dolu yağışı oldu. Şu anda Mersin'in dört bir tarafında, belediyemizin araçları, MESKİ’nin ya da Büyükşehir'in personelleri vardır. Ellerinde kürek, iş aletleri ile herhangi bir sorunun oluşmasına müdahaleyi beklerler. Böyle bir çalışma sistemimiz var ve 4 yıldır biz çok önemli altyapı çalışmaları yaptık, yağmur suyu sistemlerinde bizim sorunumuz yok. Akkent’i, Batıkent’i, Vatan Caddesi'ni Karacailyas'ı, Tarsus Öğretmenler Mahallesi’ni, Silifke Gazi Mahallesi’ni, Anamur Sahil Yolu’nu, Kızkalesi’ni yaptık. Yani bizim en son sel tehlikesi olan Osmaniye ve Sağlık Mahallesi'nde çok yoğun çalışmalar yaptık. Bu 4 yılı muazzam bir yoğunlukta çalışarak çok iyi değerlendirdik” ifadelerini kullandı. “Mersin Büyükşehir Belediyesi teyakkuzdadır, hazırdır” Mersinlilerin yoğun yağışlara karşı hazırlıklı ve tedbirli olmasını ancak korkmamalarını isteyen Başkan Seçer, Büyükşehir ve MESKİ’nin çalışmaları ile çok büyük sorunlara neden olabilecek bir altyapı sorun olmadığını ifade etti. Başkan Seçer, “Evet, yoğun yağış var, elbette metrekareye düşen yağış normalin çok üstünde olabilir. Hazırlıklı, tedbirli olun ama merak etmeyin, Mersin Büyükşehir Belediyesi de teyakkuzdadır, hazırdır. Tüm personeliyle, aletleriyle, ekipmanlarıyla, oluşabilecek krize müdahale için hazırdır. Ayrıca Mersin’in şu anda çok büyük sorunlara neden olabilecek bir altyapı sorunu yoktur. Bu süreci de herhangi bir krize, taşkına, sele fırsat vermeden atlatacağız” dedi. MESKİ’den önemli yağmursuyu yatırımları MESKİ Genel Müdürlüğü’nün 2019 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiği yağmursuyu altyapı çalışmaları ve düzenli olarak devam eden menfez ve ızgara temizliği çalışmaları sayesinde Mersin’de herhangi bir su taşkını veya sel sorunu yaşanmadı. MESKİ tarafından son dört yılda, ilçelerde su taşkını ve yağışlarda olumsuzlukların yaşandığı, vatandaşlara zorluk yaşatan bölgeler tespit edildi. Bu doğrultuda; Akdeniz Karacailyas Mahallesi, Anamur Stadyum ve İskele Caddesi ile Sahil Yolu, Bozyazı Merkez Mahallesi, Erdemli Fatih Sultan Mehmet Bulvarı Sanayi Sitesi, Erdemli Kızkalesi Mahallesi, Mezitli Adnan Menderes Bulvarında Yağmursuyu Deniz Çıkış Menfez Genişletmeleri, Mezitli’de Merkez Mahallesi Vatan Caddesi, İstiklal, Seymenli ve Tece Mahalleleri, Silifke Gazi Mahallesi, Atakent Mahallesi, Tarsus Gazipaşa ve Öğretmenler Mahalleleri, Berdan nehri sınırındaki terfi merkezleri tadilatları, Toroslar Yalınayak ile Güneş, Şevket Sümer, Gündoğdu Mahalleleri, Sağlık ve Osmaniye Mahalleleri ve Yenişehir Akkent, Batıkent ve Eğriçam Mahalleleri ve Fuat Morel Mahallesi’nde tamamlanan yağmursuyu çalışmaları olarak öne çıktı. Tamamlanan başlıca yatırımların toplam tutarı 198 milyon 200 bin 245 TL’yi buldu. Yağmursuyu yatırımlarına ara vermeden devam eden MESKİ’nin halen devam eden ve planlanan başlıca yağmursuyu yatırımları arasında ise Tarsus Şahin Mahallesi, Akdeniz Kazanlı Mahallesi Cumhuriyet Sokak ile Yenişehir Aydınlıkevler Mahallesi 2001 Sokak da bulunuyor. Bu yatırımların bitirilmesiyle birlikte, her yağışın ardından bu bölgelerde yaşanan olumsuzluklar da ortadan kaldırılmış olacak. Bu yatırımların toplam tutarının ise 234 milyon 620 bin 965 TL düzeyinde gerçekleştiği, MESKİ’nin yağmursuyu yatırımlarının toplam tutarının ise 432 milyon 821 bin 210 TL düzeyinde bulduğu bildirildi. Yıl boyunca bakım ve ızgara temizlikleri sürüyor Öte yandan, MESKİ’nin oluşturduğu yağmursuyu timleri, yoğun yağışlar sırasında tüm ilçelerde teyakkuza geçerek, özellikle kritik bölgelerde hazır halde bekletiliyor. Son yağışta da timler çalışmalar gerçekleştirdi. Ekipler, yağış durumuna göre kritik noktalarda yağmursuyu timleri ile her an teyakkuz halinde bekliyor. Ayrıca, Mersin’in tüm ilçelerindeki muhtelif mahallelerde yağmursuyu yapım işleri, bakım onarım ve ızgara temizlikleri 12 ay boyunca sürdürülüyor.
BAŞKAN SEÇER, JAPONYA BÜYÜKELÇİSİ SUZUKİ VE BERABERİNDEKİ HEYETİ AĞIRLADI Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki ve beraberindeki heyet, Başkan Seçer’e nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette, Japonya ile ilişkilerin daha çok geliştirilmesi temennisinde bulunan Seçer, “Umut ediyorum bundan sonraki süreçte de Japon halkıyla ilişkilerimiz gayet düzeyli olur. Ekonomik, sosyal, siyasal ve çevrenin korunması gibi her alanda; Türkiye’de, Japonya’da toplumsal ve dünya barışının tesisi konusunda önemli deneyimlerimizi birbirimize aktarırız. Yine özellikle belediyemizin altyapı yatırımlarında önemli bir finans kaynağı olan JICA finans konusunda da çalışmalarımız olumlu neticelerle sonuçlanır” dedi. Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Japonya Heyeti’nin deprem bölgesinde yaptığı arama-kurtarma çalışmaları ve daha sonraki süreçteki faaliyetlerinden dolayı sonsuz şükranlarını iletti. Japonya-Mersin ilişkilerinin birçok tarihsel olaya dayandığını da kaydeden Seçer, “İlişkilerimizi her alanda şekillendirmek için ortak bazı projeler üzerinde samimi olarak çalışmamız ve bunlardan da sonuç almamız gerekiyor” dedi. Başkan Seçer ayrıca hibe programlarına ilişkin de; “Özellikle Mersin’in altyapı çalışmalarında İller Bankası koordinasyonu ile belediyelere aktarılan kredilerden faydalanmamız yönünde de Sayın Büyükelçi’nin katkılarını bekleriz” diye konuştu. Suzuki de belediyelerle işbirliğine açık olduklarını ifade ederken ayrıca 11 Mart'ın Büyük Japonya Depremi'nin yıldönümü olduğunu hatırlatarak ülkesinin yaşadığı bu deprem sonrasında Türkiye'nin de arama kurtarma çalışmalarına verdiği destek için minnettar olduklarını söyledi. Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki ve beraberindeki heyet, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette; Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz, Mersin Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanları İbrahim Evrim ile Ertan Liman da yer aldı. “Umut ediyorum JICA finans konusunda da çalışmalarımız olumlu sonuçlanır” Başkan Seçer, Japonya ile ilişkilerin daha çok geliştirilmesi temennisinde bulunarak, “Umut ediyorum bundan sonraki süreçte de Japon halkıyla ilişkilerimiz gayet düzeyli olur. Ekonomik, sosyal, siyasal ve çevrenin korunması gibi her alanda; Türkiye’de, Japonya’da toplumsal ve dünya barışının tesisi konusunda önemli deneyimlerimizi birbirimize aktarırız. Yine özellikle belediyemizin altyapı yatırımlarında önemli bir finans kaynağı olan JICA finans konusunda da çalışmalarımız olumlu neticelerle sonuçlanır. Bu konuda da Sayın Büyükelçinin bu ziyareti sırasında değerlendirme yapıp kendisinden bu anlamda belediyemiz adına da katkılarınızı beklerim” ifadelerini kullandı. “Japonya-Mersin ilişkileri birçok tarihsel olaya dayanıyor” Başkan Seçer, 6 Şubat depreminden sonra Japonya Heyeti’nin bölgede yaptığı arama-kurtarma çalışmaları ve daha sonraki süreçteki faaliyetlerinden dolayı sonsuz şükranlarını iletti. Seçer, “Bundan sonraki süreçte de bölgenin tekrar imar edilmesi için mutlaka ülkemizin desteğe ihtiyacı var ve Japonya’nın da bu konuda, nasıl bugüne kadar desteğini esirgemediyse, bundan sonra da aynı duygularını esirgemeyeceğini umut ediyoruz. Japonya-Mersin ilişkileri birçok tarihsel olaya dayanıyor. Sayın Büyükelçi ile benim ilk görüşmem. Bunu bir başlangıç olarak kabul edip, bundan sonraki süreçte daha yoğun bir şekilde dostluğumuzun, ilişkilerimizin ve birbirimize katkılarımızın gelişmesi ve pekişmesi için çalışmalarımızı sürdürmemizde yarar var” dedi. Başkan Seçer ayrıca hibe programlarına ilişkin de; “Japonya Büyükelçiliğimize bazı hibe programlarından Mersin’in yararlanması ile ilgili proje sunumlarımız var. Bunun da tarafınızca da desteklenmesini arzu ederiz. Ayrıca az önceki destek talebimi bir daha yinelemek istiyorum. Özellikle Mersin’in altyapı çalışmalarında İller Bankası koordinasyonu ile belediyelere aktarılan kredilerden faydalanmamız yönünde de Sayın Büyükelçi’nin katkılarını bekleriz” diye konuştu. Büyükelçi Suzuki: “Türkiye'ye destek olmak adına kendimizi sorumlu hissediyoruz” Suzuki, Türkiye’de yürütülecek olan pek çok çalışmada belediyelerle de işbirliğine açık olduklarını belirterek, bu dönemde afet bölgelerine ağırlık verdiklerini belirtti. Suzuki 11 Mart'ın Büyük Japonya Depremi'nin yıldönümü olduğunu ve ülkesinin yaşadığı bu deprem sonrasında Türkiye'nin de arama kurtarma çalışmalarına verdiği destek için minnettar olduklarını söyledi. Bu nedenle Türkiye'de meydana gelen depremleri sadece Türkiye'nin sorunu olarak görmediklerini belirten Büyükelçi Suzuki, 6 Şubat'ta meydana gelen depremler sonrasında Türkiye'ye destek olmak adına kendilerini sorumlu hissettiklerini ve deprem sonrası çalışmaları desteklediklerini ifade etti. Başkan Seçer depreme dayanıklı riskli yapıların yenilenmesi ve depreme dirençli hale getirilmesi konusunda önemli çalışmaları olacağını vurgulayarak bu konuda yoğun deprem yaşayan Japonya’nın deneyimlerinden faydalanmak istediklerini belirtti. Ayrıca yapılacak yeni projelerde önemli katkılar sunmalarını arzu ettiklerini de dile getirdi. “Türkiye-Japonya arasında kadim bir dostluk mevcut” Türkiye için önemli bir günde gerçekleştirdiği ziyaretten dolayı memnun olduğunu da ifade eden Büyükelçi Kazuhiro Suzuki, “Cumartesi günü olmasına rağmen nezaketle bizi karşıladığınız için teşekkür ederim. Bugün 18 Mart Çanakkale Savaşı’nın zafer günü olarak kutlandığını biliyorum. Böyle anlamlı ve önemli bir günde Mersin’i ziyaret edebildiğim için çok memnuniyet duyuyorum” dedi. Geçtiğimiz yıl başlayan Rusya-Ukrayna savaşından dolayı yaşanan gelişmeler nedeniyle Mersin ziyaretini ertelemek zorunda kaldığını söyleyen Suzuki, “Ondan bir yıl sonra tam aynı günde ziyaret edebildiğim için çok memnunum. Japonya ve Türkiye arasında 1890 yılında meydana gelen Ertuğrul Fırkateyni faciasına dayanan kadim bir dostluğumuz mevcuttur. Bunun için böyle anlamlı bir günde ziyaret yapacağımı düşünüyordum. Çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Görüşmede pandemi nedeni ile kesintiye uğrayan öğrenci değişim programlarının da daha aktif olarak sürdürülmesi yönünde Başkan Seçer ile Büyükelçi Suzuki arasında görüş birliğine varıldı. Ziyaret, heyetlerin birbirlerine hediye takdim etmesi ile sona erdi. Öte yandan Ertuğrul Fırkateyni Şehitleri anısına Japonya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Refah Şehitleri Anıtı’na çelenk sunma törenine Japonya Büyükelçisi Kazuhiro Suzuki ile birlikte Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’i temsilen Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bedri Dursun katıldı.
BAŞKAN SEÇER: “TÜRKİYE DEĞİŞİM İSTİYOR” Başkan Seçer, Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’de yayınlanan ‘Demokrasi Meydanı’ programının canlı yayın konuğu oldu. 2 ay sonra Türkiye’nin seçime gideceğini hatırlatan Başkan Seçer, “İktidar değişecek. Türkiye değişim istiyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Yani mahkeme kadıya mülk değil. Bu iktidar süresini tamamlamıştır. Artık taze bir kana ihtiyaç vardır” dedi. Seçer, Mersin’de Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaklaşık yüzde 70 oy çıkacağına inandığını söyledi. Kendi seçim bölgesinde oy kullanmak isteyen depremzedelere Büyükşehir olarak imkanlar ölçeğinde destek olacaklarını söyleyen Seçer, “Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman; o bölgeler mesafe olarak bize yakın. Biz de o günkü fiili imkanlar üzerinden depremzedelerimize elimizden gelen desteği sağlayacağız. Oy hakkı kutsaldır” diye konuştu. Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın Halk TV’de yayınlanan ‘Demokrasi Meydanı’ programına canlı yayın konuğu olarak katılan Başkan Vahap Seçer, deprem sonrası yaşananlar, alınan ve alınması gereken kararlar ile depremzedeler için yapılan çalışmalar ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimine dair önemli açıklamalarda bulundu. “Dereleri doldurur, inşaat yaparsanız bu çok büyük bir felakete dönüşür” Programda, deprem ve önceki gün yaşanan sel olayı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, Şanlıurfa’da yaşanan selden sonra Büyükşehir İtfaiyesi’ne bağlı profesyonel ekiplerin hemen bölgeye yardıma gittiğini belirterek, “Duyar duymaz 5 profesyonel profesyonel dalgıcımız, kurtarma botumuz, araç, ekipman gittiler ve şu anda çalışıyorlar. Aslında yağmur bir doğa olayı. Siz önlem almazsanız, dereleri doldurup inşaat yaparsanız bu çok büyük bir felakete dönüşür, o zaman asrın felaketi olur” dedi. Küçükkaya’nın Mersin’in, aldığı yükün altından nasıl kalkacağını sorması üzerine Seçer, Büyükşehir olarak akıl ve öngörü ile bu süreci iyi bir şekilde yönettiklerini ve yönetmeye devam ettiklerini, ancak merkezi hükümetin de bu konuda adımlar atması gerektiğine işaret ederek “Akıl ve öngörü ile yaparız hiçbir kuşkunuz olmasın. Biz onları bağrımıza basarız, bizim vatandaşımız. Az önce söylediğim gibi liyakatli yönetici olursa sorun olmaz” diye yanıt verdi. ‘Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’ kurmak için çalışmalara başladıklarını da sözlerine ekleyen Başkan Seçer, belediyelerin siyasetin çok yoğun hâkim olduğu yerler olduğuna işaret ederek “Liyakati öncelemeyip siyasete önem verdiğiniz, taraftarınız, akrabanız, eşiniz, dostunuz ama liyakati olmayan insanlarla yol yürüdüğünüz zaman yolda kalırsınız. Şu anki hükümetin başına geldiği gibi aynen de tablo bu” dedi. “Mersin ortak paydasında, Millet İttifakı, Cumhuriyet İttifakı ayrımı olabilir mi?” TBMM’de, depremlerin ardından Mersin’in aldığı göçün araştırılmasıyla ilgili bir Araştırma Komisyonu kurulması yönünde bir teklif sunulduğunu hatırlatan Başkan Seçer, “Cumhur İttifakı’na mensup partilerin dışında bütün partilerin milletvekilleri bu talebi dile getirdi. Ama Cumhur İttifakı’nın milletvekillerinden tık yok. Mersin ortak paydasında, Millet İttifakı, Cumhuriyet İttifakı ayrımı olabilir mi?” diye sordu. “Mersin ortak paydasında bir araya gelelim” Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın “Deneyimli bir siyaset insanısınız, Mersin için gidin bizzat Cumhurbaşkanı’yla görüşün. Çünkü bu Mersin’in meselesi. Mersin önemli. Mersin’e biraz daha ilgi gösterseler Mersin Türkiye’nin dünyaya açılan en güzel yüzü olur” sözleri üzerine Başkan Seçer, “İsmail Bey bu önerinizi çok değerli buluyorum. Bu önerinizi de dikkate alacağım ve gereğini yapacağım. Umarım Sayın Cumhurbaşkanı’ndan randevu alma imkânım olur, gider görüşürüm” dedi. Kendisinin her konuda gidip görüşme sağlamak için çok çaba sarf ettiğini de hatırlatan Başkan Seçer, “Metro konusunda da gittim görüştüm, bir çözüm elde edemedim. Sadece görüşmek değil, görüşürüz. Görüşmekten bizim açımızdan beis yok. Bir başkasının görüşmesi, görüşme açısından beis görebilir bunu ama benim böyle bir derdim yok. Ben neticede Mersin ortak paydasında bir araya gelelim diyorum” diye konuştu. “Türkiye değişim istiyor” 2 ay sonra Türkiye’nin seçime gideceğini hatırlatan Başkan Seçer, “İktidar değişecek. Türkiye değişim istiyor. Bundan daha doğal bir şey olamaz. Yani mahkeme kadıya mülk değil. Bu iktidar süresini tamamlamıştır. Artık taze bir kana ihtiyaç vardır” dedi. Seçer, Mersin'de Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaklaşık yüzde 70 oy çıkacağına inandığını söyledi. “Kılıçdaroğlu Mersin’de yüzde 70 oy alır” Küçükkaya’nın, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na Mersin’de yüzde kaç oy çıkacağını sorması üzerine de Başkan Seçer, “Ben çok net söyleyeyim. Şu anda Millet İttifakı ve diğer sol bileşenler, yaklaşık olarak minimum yüzde 70 civarında düşünün, geri kalanı Cumhur İttifakı’na verir. Ama bakın burası İzmir değil. Burası Mersin. İzmir daha homojen bir aritmetiğe sahip siyasal olarak. Mersin çok kozmopolit. Mersin küçük Türkiye’dir” ifadelerine yer verdi. “Yerel iktidarın hakimiyiz, bu muazzam bir referans” CHP’li 11 Büyükşehir Belediyesi’nin yerelde çok iyi işler başardığını ve bunun Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde çok önemli bir referans olduğunu ifade eden Başkan Seçer “Şimdi yerel iktidarın hakimiyiz. Yani Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 45’ini ve ekonomisinin de 3’te 2’sini oluşturan kentlerde belediyeleri yönetiyoruz. Bu muazzam bir referans. Mersin, Adana, İstanbul, Ankara seçmenine; ‘Belediyelerimizin uygulamalarını 4 yıldır takip ediyor, hatta yaşıyorsunuz. Hizmetlerimizi görüyorsunuz. Vatandaşa bakış açımızı biliyorsunuz. Huzuru, insanların birbirini sevmesini, saymasını, barış, sevgi dilini ne kadar önemsediğimizi görüyorsunuz. İşte bizim iktidarımızda da Türkiye böyle olacak’ diyebiliriz” dedi. Nüfus hareketlerinin iyi yönetilemezse bir kent için bir soruna dönüşebileceğine dikkat çeken Seçer, “Eğer böyle bir tablo ile karşılaşıyorsanız ama hazırsanız her şeyi çok rahat çözebiliyorsunuz. Onun için belediyeler çok çabuk nüfuz edebiliyor. Bakın depremde de pandemi de de böyle oldu. Maske dağıtılmadı, belediyeler dağıttı. Gıda gönderilemedi evlere, belediyeler gönderdi. Biz de devletin bir kurumuyuz” diye konuştu. “Getirir çadır kondu yaparsanız hadise bu olur” Küçükkaya’nın ‘Çadır kentleri neden su basar?’ sorusu üzerine Başkan Seçer, “Uygun bir zemin hazırlamadan getirip çadırları oraya kondurursanız, insanları yaka paça içine koyarsanız tablo bu olur. Ona göre yer seçimi yapacaksınız. Dere yatağına yapmayacaksınız. Suyun akış yolu bulduğu yerlere yapmayacaksınız. Kuşaklama yapacaksınız, direne edecek yapılar yapacaksınız ki yağmur da suyu alsın başka bir tarafa direne etsin diye. Yağmurda, çamurda, karda, doluda alt yapısı olacak ki o doğa olayı bir felakete dönüşmesin. Getirir çadır kondu yaparsanız hadise bu olur” dedi. Başkan Seçer, depremzedelerin barınma sorununa ilişkin Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay’daki açıklamasını hatırlatarak, “Ben de oradaydım, ‘Konutları yapacağız, bir tek kuruş para almadan anahtarı teslim edeceğiz’ dedi. Bir kere sosyal devlet budur. Bir sürü bağış topluyorsunuz, geriden gelen deprem paraları, deprem vergileri var. Hala milletin cebinden para alma peşinde olmamak lazım. Yani basit ihtiyaçları dahi, işte izliyoruz Sayın Bakan’ı ya da diğer yetkilileri sürekli bağış toplama peşinde” ifadelerini kullandı. “Depremzedelere terapi, artık gıda kadar ihtiyaç” Depremden etkilenen vatandaşlara psikolojik destek sağlanması gerektiğini belirten Seçer, Büyükşehir olarak ‘Travma sonrası iyileşme merkezi’ kuracaklarını ifade etti. Bu desteğin insanlar için artık gıda kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Seçer, “Geçici Barınma Merkezlerinde depremzedelerimize terapi hizmeti de veriyoruz. Bu artık gıda kadar ihtiyaç. Gıdayı aldınız, yaşama devam ediyorsunuz. Suyunuzu içtiniz, bir barınacak yeriniz var ama hayata tutunabilmeniz için en önemli şartlardan bir tanesi de psikolojik olarak iyi durumda olmanız. Hayata motive olmanız, yaşama arzunuz, yaşama isteğiniz bir amacınızın olması. Bunu da uzmanlar sayesinde daha rahat sağlarsınız. Hem deprem bölgesinde kalan yurttaşlarımız için hem göç eden insanlarımız için bu son derece önemli” dedi. “Bu insanlara iş lazım, istihdam lazım, çalışması lazım” Depremzedelerin istihdama katılmasının önemine dikkat çeken Başkan Seçer, “Bu insanlara iş, istihdam lazım. Bu insanların çalışması lazım. Fabrikaları orada konuşlandıracaksınız. Paketler oluşturacaksınız; özel paketler, teşvik paketleri. Buralarda özel bölgeler ilan edip buraların imarı için özel kalkınma planları yapıp, KDV, faiz istisnası, kredi, geçmişe dönük borçlarının silinmesi gibi katkılar yapılması gerekli” diye konuştu. Seçer bölge ekonomisinin yeniden canlandırılması için de önerilerde bulunarak “Orada üretimi tekrar harekete geçirmek, sürdürülebilir yapmak, kalıcı hale getirmek çok önemli. Siz orada üretimi tekrar sağlayacaksınız. Tekrar fabrikaları, esnafı çalıştıracaksınız. Alışveriş, iş olacak. Siz bunu sağlayamadığınız takdirde ‘Ev yaptık, konut yaptık, geçici barınma merkezi yaptık’ demenin önemi olmuyor. Artık konuşulması gereken konular bunlar” ifadelerini kullandı. “Oy hakkı kutsaldır” Depremzede vatandaşların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanması için yapmaları gerekenler hakkında Büyükşehir Belediyesi olarak gerekli bilgilendirmeleri yaptıklarını söyleyen Başkan Seçer, kendi bölgesinde oy kullanmak isteyen depremzedelere Büyükşehir olarak imkanlar ölçeğinde destek olacaklarını söyledi. Seçer, “Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman; o bölgeler mesafe olarak bize yakın. Biz de o günkü fiili imkanlar üzerinden depremzedelerimize elimizden gelen desteği sağlayacağız. Oy hakkı kutsaldır. Herkes kullanmak durumunda. Türkiye güçlü bir ülke. Biz toplum olarak son derece güçlü bir toplum, güçlü bir milletiz. Ben ülkemin insanının ferasetine inanıyorum. Gelecekle ilgili kaderinizi çizin, yolunuzu belirleyin. Kader, oturduğunuz yerde ayağınıza gelen şeyler değildir, siz yaratıyorsunuz onu. Gitsinler oylarını kullansınlar, hakları çünkü. Kendi yollarını çizsinler” dedi. “Her anlamda yerel yönetimlere önem vermek lazım” Sadece deprem değil, yaşanılan tüm doğa olaylarının ardından yerel yönetimlerin öneminin bir kez daha ortaya çıktığının altını çizen Başkan Seçer, bu kurumların bölgesinde en organize olan yapılar olduğunu kaydetti. Başkan Seçer “Bu hem pandemide hem depremde hem sel felaketinde görüldü. Belediyeleri güçlendirmek, tahkim etmek, her anlamda yerel yönetimlere önem vermek lazım. Yani merkezden her şeyi çözemezsiniz. Bu depremde kararlar niye gecikti? Çünkü kararlar bir kişinin iki dudağının arasından çıkacaktı. Oysaki parlamenter sistemde, gerçek demokrasilerde her kurum görevini bilir. Eylem planı bellidir, ne yapacağını bilir, anında kararlar alınır ve müdahale edilir. Ama tek kişi tarafından bir ülke yönetilirse, herkes onun talimatlarını beklerse böyle tablolarla karşılaşılır” diye konuştu. “İnsanlar kavga istemiyor, işbirliği istiyor” Küçükkaya’nın Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı’nın belirlenmesi aşamasında yaşanan krize dair yönelttiği soruyu da yanıtlayan Seçer, yerel yönetimlerin toplum nezdinde muazzam bir karşılığı olduğuna vurguladı. Başkan Seçer, “Türkiye demokrasisinin tekrar rayına oturması, gerçek sisteme, parlamenter sisteme dönmesi ve ülkemizin bu girdaptan bir an önce çıkması bizim için bir görevdir. Birlikten güç doğar. Hep beraber 14 Mayıs'ta milletimizin karşısına zaferle çıkalım diye hesap ettik. Biz de naçizane katkımızı yaptık, bu noktalara geldik. Önemli olan bu noktalara gelmekti. Halk indinde iyi karşılandı. İnsanlar kavga istemiyor, işbirliği istiyor” dedi.
ATATÜRK’ÜN MERSİN’E GELİŞİNİN 100. YIL DÖNÜMÜ TÖRENLE ANILDI Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’e gelişinin 100. yıl dönümü yaşanan deprem ve sel felaketi nedeni ile buruk olarak anıldı. Törende konuşan Başkan Vahap Seçer, Ulu Önder’in, Kurtuluş Mücadelesi’nin meşalesini Mersin’de yaktığını ifade ederek “Çünkü o; ticaretin, tarımın, sanatın öncü kenti gördüğü Mersin’e ve Mersinlilere çok güveniyordu. Sadece biz Mersinlilere değil, tüm milletine güveniyordu. İşte bu güzel kent, bu güzel ülke; o sarsılmaz inançla kuruldu” diye konuştu. Yaşanılan acı tecrübelere karşın ülke ve Mersin olarak depreme yeterince hazırlıklı olunmadığını söyleyen Başkan Seçer, “Bu durum, tarihi sorumluluğu üzerimizden kaldırmaz. Vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği için, afetlere karşı bilimi esas alarak, tüm tedbirleri almak zorundayız. Bugün için en temel görevimiz budur” diye konuştu. Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılının kutlanacağını hatırlatan Başkan Seçer, ikinci yüzyılında Türkiye’yi, siyasi, ekonomik, sosyal ve diplomatik alanlarda en üst seviyeye çıkaracak adımlar atmak için çalışacaklarını belirti. Gençlere seslenen Seçer, “Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon, sizlere bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Sizlerin de bu mirasa sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum” dedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersin’e gelişinin 100. yıl dönümü deprem ve sel felaketi nedeni ile sade bir törenle anıldı. Törene; Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Fuat Gedik ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in yanı sıra muharip gaziler, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. Mersin Tren Garı’nda başlayan programda protokol üyeleri tarafından muharip gazilerden oluşan temsili heyet karşılandı. İçinde gazilerin bulunduğu tren, Mersin Garı’na geldikten sonra bir gazi tarafından Türk bayrağı Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’a teslim edildi. Tren Garı’nın ardından Cumhuriyet Meydanı’nda devam eden tören, Vali Pehlivan, Tuğamiral Gedik ve Başkan Seçer tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulması ile başladı. Öğrencilerin günün anlam ve önemine dair şiir okuduğu törende konuşan Başkan Seçer, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kente gelişinin 100. yıl dönümünü, 100 yıl önceki heyecan ile ancak yaşanan felaketler nedeniyle de buruk olarak andıklarını belirterek “6 Şubat ve sonraki günlerde peş peşe yıkıcı depremler, ardından sel afeti yaşadık. Binlerce vatandaşımızı bu felaketlerde kaybettik. Binlerce vatandaşımız yaralı. Kadim şehirlerimiz yok oldu. Yüreğimiz yasa boğuldu. Acı izleri, hatıraları silmek ve kentlerimizi yeniden ayağa kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Depremde ve selde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifa diliyorum” dedi. “Bu güzel kent, bu güzel ülke; o sarsılmaz inançla kuruldu” Ulu Önder’in, Kurtuluş Mücadelesi’nin meşalesini 5 Kasım 1918 tarihinde Mersin’de yaktığını ifade eden Başkan Seçer, kazanılan zaferin ardından Yeni Türkiye’nin mesajını da yine Mersin’den verdiğine dikkat çekerek “Tarihler, 17 Mart 1923’ü gösterirken, o yine Mersin’deydi. Cumhuriyetimizin kurucusu; bu kez Yeni Türkiye’nin mesajını yine bu topraklardan verdi. Çünkü o; ticaretin, tarımın, sanatın öncü kenti gördüğü Mersin’e ve Mersinlilere çok güveniyordu. Sadece biz Mersinlilere değil, tüm milletine güveniyordu. İşte bu güzel kent, bu güzel ülke; o sarsılmaz inançla kuruldu” diye konuştu. Cumhuriyetin henüz ilk yılında, 13 Eylül 1924 tarihinde Pasinler depreminin yaşandığını dile getiren Başkan Seçer, Mustafa Kemal Atatürk’ün deprem haberini alır almaz, tereddütsüz Erzurum’a gittiğini ve ‘Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur’ dediğini hatırlatarak “O sözler, bugün için de geçerlidir. Çünkü bilimi esas almadan atılacak her adımın sonu felakettir. Elbette, halkımız; birlik ve beraberlik içerisinde bütün zorlukları aşmayı başarmıştır; başaracaktır. Ancak, üzülerek belirtmek isterim ki yaşadığımız nice acı tecrübeye karşın; ülkemiz de kentimiz de depreme yeterince hazırlıklı değildir” ifadelerini kullandı. “Çünkü biz Atatürk’ün tarafındayız” Sorumluluğu olan herkesin vatandaşların can ve mal güvenliği için, afetlere karşı bilimi esas alarak, tüm tedbirleri almak zorunda olduğunu söyleyen Başkan Seçer şunları kaydetti: “Bugün için en temel görevimiz budur. Atamız; 100 yıl önce biz Mersinlilere, ‘Mersinliler, Mersin’e sahip çıkınız’ diyerek yolumuzu göstermiştir. İyi bir planlamayla aşılamayacak zorluk yoktur. Biz bu doğrultuda çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü biz Atatürk’ün tarafındayız. Çünkü onun tarafı aklın, bilimin ve mantığın tarafıdır.” “Atamızla bir kez daha gurur duyuyor, minnetle anıyorum” Konuşmasının son bölümünde gençlere seslenerek bu yıl aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılının kutlanacağını hatırlatan Başkan Seçer sözlerini “Bizim için bu yıl dönümü sadece bir takvim değişikliği değildir. Bir büyük dönüşümün adı olan Cumhuriyetimizi siyasi, ekonomik, sosyal ve diplomatik alanlarda hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımlarla, ülkemizi gelecek yüzyıla taşıyacağız. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon, sizlere bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Sizlerin de bu mirasa sahip çıkacağınıza yürekten inanıyorum. Bu tarihi günde Atamızla bir kez daha gurur duyuyor, minnetle anıyorum. Afetlerde yitirdiğimiz vatandaşlarımız ve tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum” cümleleri ile tamamladı.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR’DEN HATAYLI SÜT ÜRETİCİLERİNE BÜYÜK DESTEK Yaşanılan felaketin ardından tüm imkanları ile depremzede vatandaşların yanında olan Mersin Büyükşehir Belediyesi, Hataylı süt üreticilerini de unutmayarak ürünlerini satın aldı. Aldığı sütleri peynir yaptıran Büyükşehir Belediyesi, bu ürünleri de Mersin ve Hatay’da bulunan depremzedelere dağıtıyor. Mersin Büyükşehir’in bu girişiminden övgü ile söz eden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, çalışma ile kimsenin zarar etmediği, herkesin yararlandığı bir avantajın ortaya çıktığını söyledi. Deprem felaketinin ardından yaraların sarılması için tüm imkanları ile çaba gösteren Mersin Büyükşehir Belediyesi, depremzede üreticileri de unutmadı. Sağlıktan barınmaya, eğitimden gıdaya kadar her alanda, deprem bölgesinde ve Mersin’de yaşamını sürdüren depremzedelerin yanında olan Büyükşehir Belediyesi, felaket nedeni ile mağdur olan Hataylı süt üreticilerinin ürünlerini de satın aldı. Kılıçdaroğlu projeden övgü ile söz etti Hatay’da gerçekleştirdiği programda, sürdürülen çalışmadan övgü ile söz eden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Mersin Büyükşehir Belediyemiz, buradaki süt üreticilerinin sütünü satın aldı ve onlarla peynir yaptı, o peyniri de depremzedelere dağıttı. Yani ekonomi kendi içinde bir döngüye girmiş oldu. Kimsenin zarar etmediği, herkesin yararlandığı bir avantaj ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Çalışma hakkında bilgi veren Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Selçuk Şahutoğlu, amaçlarının, üreticilerin ellerinde kalan sütlerin boşa gitmemesini sağlamak ve yaşadıkları mağduriyet karşısında onların yaralarını sarmak olduğunu söyledi. Şahutoğlu: “Amacımız depremzede süt üreticilerini bir nebze rahatlatmak” Projenin, Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile işbirliği halinde yürütüldüğünü dile getiren Şahutoğlu, “Süt üreticilerinin, deprem sonrası yaşamış oldukları süt satışlarındaki sıkıntıları bir nebze azaltmak, onlara pazar alanı yaratmak adına, Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ile yapılan görüşmeler neticesinde 132 ton süt, birliğe kayıtlı üreticilerden toplanarak 12 ton kaşar peynirine dönüştürüldü. Sonrasında ise bu ürünler, 600 gramlık paketler halinde depremzedelerimize ulaştırılıyor. Böylelikle hem üreticinin elinde kalan sütü işlemiş olduk, hem de depremzedelere bir nebze de olsa destek sağladık” diye konuştu. Danahaliloğlu: “Üreticiler adına çok teşekkür ediyoruz” Çalışmanın Hataylı üreticiler adına çok önemli ve anlamlı olduğunu söyleyen Hatay Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Lütfi Danahaliloğlu ise, “Üreticilerimizin çoğu sıkıntılıydı. 132 ton sütü Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin sayesinde, üretici adına değerlendirmiş olduk. Üreticinin dışarıdan yem beklemesi zor oluyordu, onu önlemiş oluyoruz. Şu anda insanların birilerinden yem beklemektense, kendi ürettiğini satarak, onu paraya çevirip kendi olanakları ile yem alması büyük bir olay bizler için. Üreticiler adına çok teşekkür ediyoruz” dedi. Hataylı depremzedeler de memnun Büyükşehir Belediyesi’nin Yenişehir Fuar Alanı’nda oluşturduğu geçici barınma merkezinde kalan depremzedelerden Kader Berber isimli yurttaş, yapılan çalışmadan çok memnun olduklarını belirterek, “Ellerinden geleni yapıyorlar, ne açıktayız ne açız. Diyecek söz yok. Hem Hatay’ımıza, hem de üreticilerimize her konuda destek olmalıyız” yorumunda bulunurken, Hüseyin Çelik isimli depremzede vatandaş, “Zaten verdikleri ürünlerin çoğunluğu Hatay ürünü. Memnunuz, çok iyi destek veriyorlar. Yememiz, içmemiz, yatma yerimiz çok güzel, memnunuz. Her sabah kahvaltı veriyorlar, öğle ve akşam yemeği de güzel, durumumuzdan memnunuz” diye konuştu. “Hatay’a olan özleHatay’da üretilen sütlerden peynir yapılmasının çok güzel olduğunu söyleyen Ecem Sultanoğlu ise, “Yediğimiz peynir sayesinde, en azından Hatay’a olan özlemimiz giderildi. Memleketimizi hissettik, mutluyuz. Geçirdiğimiz kötü günlerin ardından, biraz olsun iyi geldi bize” ifadelerini kullandı.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR İTFAİYESİ ŞANLIURFA’DAKİ ARAMA KURTARMA ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR Mersin Büyükşehir Belediyesi, yoğun yağışlar nedeniyle sel felaketinin yaşandığı Şanlıurfa’da arama ve kurtarma çalışmalarını sürdürüyor. İtfaiye ekipleri selin 3. gününde de hem dalgıçlarla su altı arama faaliyetlerine katılırken hem de bölgeye sevk ettiği motopomplarla su tahliyesi işlemlerini yürütüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi ekipleri, yoğun yağışın etkisiyle sel meydana gelen Şanlıurfa’da arama kurtarma çalışmalarını sürdürüyor. Yaşanan sel afetinin 3. gününde de bölgedeki arama kurtarma çalışmalarını etkin bir şekilde sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi ekipleri canla başla çalışıyor. Selin yaşandığı ilk gün Şanlıurfa’ya ulaşan ekipler, 1 bot kaptanı ve 4 dalgıç ile su altı ve su üstü arama kurtarma çalışmalarında bölgedeki AFAD ekiplerine de destek oluyor. Bölgeye gönderilen 5 adet motopomp da ihtiyaç duyulan yerlerde çalışıyor. Dalgıçlar, sular altında kalan 156 aracı aradı Zodyak bot, su altı arama kurtarma aracı ve malzeme aracıyla tam teçhizat yola çıkan ve Şanlıurfa’ya ulaşan ekipler, ilk olarak akşam saatlerinde Abide Kavşağı’na gitti. Burada AFAD ekiplerine destek veren İtfaiye Dairesi ekipleri, gece saatlerinde ise Şanlıurfa İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na giderek, oradaki ekiplerle koordineli hareket etti. Büyükşehir ekipleri daha sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Müze Kapalı Otoparkı’nda Şanlıurfa İtfaiyesi ekipleri ile birlikte sular altındaki otoparkta arama kurtarma çalışması yürüttü. Büyükşehir İtfaiyesi’nin dalgıçları 156 aracın içerisinde canlı araması yaptı. Ayrıca Şanlıurfa İtfaiyesi’nin yönlendirmeleri doğrultusunda şehrin bazı bölgelerinde de motopomp ile su tahliyesi çalışmaları yürütülüyor. Mardin Kızıltepe’de dere sularına kapılan çocuk aranıyor Gelen ihbar üzerine ekipler, Şanlıurfa’ya 170 kilometre olan Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki Cırcıp deresinde öğle saatlerinde arama çalışmalarına katıldı. Debisi yükselen derenin yanında oynarken ayağı kayıp dereye düşen bir çocuğun olduğu bilgisini alan Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Su altı ve Su üstü Arama Kurtarma Amirliği’ne bağlı ekipler, 30 metre genişliğinde 9 kilometrelik derede arama çalışmalarına katıldı. Dereye ilk dalışı gerçekleştiren ve saatlerce arama yapan Büyükşehir ekipleri, Şanlıurfa merkeze döndü. Jandarma, AFAD ve deniz polisleri bölgedeki çalışmalarına devam ediyor.
BAŞKAN SEÇER, TGRT HABER TV'DE ‘GÜNDEM EKONOMİ’ PROGRAMININ KONUĞU OLDU Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TGRT Haber TV'de Yaprak Hırka Yıldız ile ‘Gündem Ekonomi’ programının canlı yayın konuğu oldu. Şanlıurfa, Malatya ve Adıyaman’ı vuran sel felaketine ilişkin konuşan Başkan Seçer, “Adıyaman'da 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş. Allah'tan rahmet diliyorum” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne Adıyaman’ın koordinasyonunun verildiğini ve şu anda orada da bir 670 konteynerlik konteyner kent oluşturduklarını kaydeden Seçer, “Yaklaşık 3 bin 500, 4 bin insanımızın da yaşayabileceği bir alan çalışmamız var. Süratle de çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de vatandaşlarımızı oraya alacağız. Tabi ki bunu AFAD ile beraber yürütüyoruz” diye konuştu. Mersin Büyükşehir olarak yaraların bir an önce sarılması için ellerinden gelen katkıyı sunduklarını vurgulayan Seçer, “Adıyaman'a daha önce de gittim, bulundum ve önümüzdeki günlerde, hele hele şimdi bu sel afetinden sonra da tabi ki yerinde gidip yapabileceklerimizi, müdahale edebileceğimiz alanları orada gözlemleyeceğiz” ifadelerini kullandı. Merkezi Hükümet’ten beklentilerini de dile getiren Seçer, “Başta, geciken yatırımlarımız, Merkezi Hükümet’in iznine bağlı ya da Merkezi Hükümet’e bağlı kurumların yaptığı yatırımların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Ardına da nüfus artışından kaynaklı yeni projeksiyon ve yeni projelerin Mersin'de hayata geçirilmesinin ivedi olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TGRT Haber TV'de Yaprak Hırka Yıldız ile Gündem Ekonomi programının canlı yayın konuğu oldu. Başkan Seçer, yaşanan deprem felaketinin ardından Mersin’e yaklaşık 400 bine yakın göçün olduğunu ve bu yaşanan ani nüfus hareketi dolayısıyla da geciken yatırımların bir an önce yapılması gerektiği isteğini yineledi. Başkan Seçer, “Nüfus artışından kaynaklı yeni projeksiyon ve yeni projelerin Mersin'de hayata geçirilmesinin ivedi olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi. Yaprak Hırka Yıldız’ın deprem bölgesi Şanlıurfa, Malatya ve Adıyaman’ı vuran sel felaketine ilişkin, “Sizin bölgeden yardım çıktı mı o noktaya doğru?” sorusu üzerine Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, dün Hatay’da deprem bölgesinde bulunduğunu ve orasının da yoğun yağış aldığını söyledi. Başkan Seçer, “Dün Hatay bölgesindeydim ben. Yoğun bir yağış vardı ve Doğu’ya doğru zaten yağış yoğunlaşıyordu. Tam da Adıyaman, Malatya, Şanlıurfa; o bölgelerde yoğun yağış aldığını söyleyebilirim. Zaten Mersin de yağışlı. Adıyaman'da 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, haberi geldi. Allah'tan rahmet diliyorum. Deprem felaketinin üzerine bir de sel felaketi yaşandı. Hatay'da da aşırı yağışlar, özellikle çadırkentlerde büyük sorunlara sebebiyet vermiş. Diğer bölgelerde de aynı durumla karşı karşıya kalıyoruz” dedi. “Yaraların bir an önce sarılması için elimizden gelen katkıyı sağlıyoruz” Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak Adıyaman’ın koordinasyonunun kendilerine verildiğini hatırlatan Başkan Seçer, “Adıyaman'da şu anda biz konteyner kent imal ediyoruz. Bir kent yapıyoruz 670 konteynerlik. Yaklaşık 3 bin 500, 4 bin insanımızın da yaşayabileceği bir alan çalışmamız var. Çok da teferruatlı, gayet güzel, altyapısı, üstyapısı, sosyal donatı alanlarıyla, hatta sahra hastanesi ile çok güzel bir konteyner kent oluşturuyoruz. Süratle de çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de vatandaşlarımızı oraya alacağız. Tabi ki bunu AFAD ile beraber yürütüyoruz. Bizim diğer belediyelerimiz de, bizim dışımızda belediyelerimiz var. Aydın Büyükşehir Belediyemiz, il belediyesi olarak Bolu ve Burdur ve ilçe belediyelerimizle beraber bu çalışmaları sürdürüyoruz. Bir imece şeklinde ama koordinasyon Mersin Büyükşehir’e ait” diye konuştu. Bölgede sunulan sosyal yardımlar ile sağlık alanındaki yardımlarından da söz eden Başkan Seçer, “Orada ayrıca bizim Sosyal Hizmetler Dairemizden arkadaşlarımız var. Hem psiko-sosyal destekler sunuyorlar, alanı tarıyorlar. Doktorlarımız var, diş hekimlerimiz var. Vatandaşlarımızla iç içe biz de Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak bu felaketten sonra yaraların bir an önce sarılması için elimizden gelen katkıyı sağlıyoruz. Zaten Adıyaman'a daha önce de gittim, bulundum ve önümüzdeki günlerde, hele hele şimdi bu sel afetinden sonra da tabi ki yerinde gidip yapabileceklerimizi, müdahale edebileceğimiz alanları orada gözlemleyeceğiz” ifadelerini kullandı. “Ani bir nüfus hareketi, yaşam akışı içerisindeki dengelere olumsuz tesir edecek” Yaprak Hırka Yıldız’ın, “Mersin'in de yaşamış olduğu sıkıntılar var. Yoğun göç altında. Aynı Mersin gibi Konya ve Antalya'yı da görüyoruz tabi ki. Beklentiler nelerdir, hangi anlamda eğer önlem alınmazsa bir takım sıkıntılar yaşanacak?” sorusu üzerine Başkan Seçer, insanların ilk günlerden itibaren hem afet bölgesine çok yakın bir il olmasından hem de bölge ile akrabalık ilişkilerinin yoğun olmasından dolayı Mersin’in yoğun bir göç aldığını belirtti. Başkan Seçer bu konuyla ilgili, su tüketimi, katı atık miktarı, Çağrı Merkezi’ne gelen çağrılar, trafik ve fiyatlardaki artış gibi referans alınabilecek birçok veri olduğunu kaydederek, “Bunlar üzerinden gittiğimiz zaman 350-400 bin civarında vatandaşımızın buraya geldiğini düşünüyoruz. Bu 350 bin vatandaşımız yerli vatandaşımız, 50 bin de sığınmacı geldiğini varsaydığımız zaman da 400 bin çok rahat burada oradan insan geldi. Tabi bu ani bir nüfus hareketi olduğu için, kentin altyapısına, üstyapısına, normal süregiden yaşam akışı içerisindeki dengelere de olumsuz tesir edecek. Bu doğaldır. Bunda bir şikayet çıkartmayın lütfen. Mutlaka bunlar bizim yurttaşımız, vatandaşımız, onları bağrımıza basacağız, orada bir sorun yok” dedi. “Öngörülü projeksiyonlar yapıp, derhal önlem almanız gerekiyor” Oluşturulan Geçici Barınma Merkezlerinde hem Büyükşehir Belediyesi’nin hem de diğer kurumların vatandaşlara ellerinden gelen hizmeti yaptıklarını belirten Başkan Seçer, “Tüm gayretlerimizle, çalışma arkadaşlarımızla beraber 24 saat onların yanında oluyoruz ama bu bir realite. Bunu görmek lazım ve bu gelen vatandaşlarımızın önemli bir kısmının da bir süre, belki de daha da uzun süre, belki de hayatları boyunca burayı kendilerine memleket edinebileceklerini görüyoruz. Bunun için kahin olmaya gerek yok. Daha önceki yaşanan dünyada, ülkemizdeki bu tip doğal afetler ya da farklı gerekçelerle yoğun göçlerin yaşandığı dönemlerdeki tablolara bakarak bunu çıkartabiliriz. Ben bu öngörüyü yapıyorum kentin Belediye Başkanı olarak; 35-40 bin ailenin burada kalabileceğini öngörüyorum şimdiden. Bu da 200-250 bin nüfus demektir. Bu kentin zaten deprem öncesi yerli nüfusu 1.9 milyon, 400 bin de sığınmacı yükü vardı, 2.3 milyon nüfusu vardı. Bu son deprem dolayısıyla nüfus transferinden sonra, göçten sonra bu nüfus şu anda yaklaşık olarak 2.7 milyon seviyelerine geldi ve geri dönüşler de olsa bunun 2 buçuk milyonların aşağısında bundan sonra Mersin'de olmayacağını çok net söyleyebilirim. Bu nedenle de tabi ki öngörülü projeksiyonlar yapıp, derhal önlem almanız gerekiyor” şeklinde konuştu. Başkan Seçer son olarak ise; “Mutlaka biz belediye olarak görevimizi yapacağız ama Merkezi Hükümet’ten de beklentilerimizi bir kez daha sizin aracılığınızla burada tekrar edeyim. Başta, geciken yatırımlarımız, Merkezi Hükümet’in iznine bağlı ya da Merkezi Hükümet’e bağlı kurumların yaptığı yatırımların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Ardına da nüfus artışından kaynaklı yeni projeksiyon ve yeni projelerin Mersin'de hayata geçirilmesinin ivedi olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum” dedi.
MSK YALOVA’YA ACIMADI: 80-70 Misli.com Türkiye Erkekler Basketbol Ligi’ndeki temsilcimiz Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü, evinde Semt 77 Yalovaspor’u konuk etti. Carettalar karşılaşmayı 80-70 kazanarak, zirve iddiasını sürdürdü. Uzun süredir depremzedelere tahsis edilmiş olan Edip Buran Spor Salonu’nda yapılan karşılaşma dengeli başladı. Her iki ekip de karşılıklı sayılar üretince, ilk çeyrek 20-17 temsilcimizin üstünlüğü ile kapandı. İkinci periyotta inisiyatifi eline alan Carettalar, özellikle Oğulcan ve Aaron Jones’un savunmada ve hücumdaki etkili oyunuyla farkı artırdı ve ilk yarıyı 44-35 önde tamamladı. İkinci yarıda etkili olan taraf konuk ekip Semt 77 Yalovaspor’du. Temsilcimiz bu periyotta sadece 9 sayı üretirken, konuk ekip ise 14 sayı üretti. Sayı üretimi açısından kısır geçen üçüncü çeyrek, 53-49 üstünlüğümüz ile kapandı. Son çeyrekte ise oyunun inisiyatifini tamamen eline alan Carettalar, yakaladığı hücum şanslarını iyi değerlendirdi. Temsilcimiz son çeyrekte 27 sayı üreterek, karşılaşmayı 80-70 kazandı ve şampiyonluk yolundaki önemli bir engeli daha aşmış oldu. Karşılaşmanın yıldızı 17 sayı, 8 ribauntla Aaron Jones olurken, Oğulcan 12 sayı ile galibiyete katkı sağlayan bir diğer isim olmayı başardı. Bu sonuçla Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü, puanını 37’ye yükseltirken, maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.
ENGELSİZ YAŞAM PARKI İLE SELİM’İN SOSYAL HAYATI DAHA DA ZENGİNLEŞTİ Mersin Büyükşehir Belediyesi, Engelsiz Yaşam Parkı’na gelen özel gereksinimli bireylerin hayatlarına dokunmaya, gelişimlerine katkı sunmaya ve kendilerini özel hissetmelerini sağlamaya devam ediyor. Bu özel bireylerden biri de 15 yaşındaki Selim Kaya. Engelsiz Yaşam Parkı’ndan açıldığı ilk günden itibaren hizmet alan Selim, 2 yıl içerisinde büyük yol kat etti. İlk geldiğinde sessiz, içine kapanık, çekingen ve konuşma geriliği olan Selim, katıldığı etkinlikler sayesinde artık daha rahat iletişim ve etkileşim kurabiliyor. Engelsiz Yaşam Parkı’na gelmek için her gün aynı heyecanla uyanan Selim, Engelsiz Yaşam Parkı’nı, eğitmenlerini ve arkadaşlarını çok seviyor. Sağlık İşleri Dairesi bünyesinde hizmet veren Park’ta; bocce, halk dansları, drama ve resim derslerine katılan ve katıldığı etkinlikler sayesinde konuşma becerisi gelişen Selim, artık daha girişken, sosyal hayatında daha mutlu ve iletişime açık bir genç oldu. Selim’i parka getiren ve dersler bitene kadar bekleyen babası Talip Kaya da, hem Engelsiz Yaşam Parkı’ndan hem de oğlunun gösterdiği gelişimden dolayı çok mutlu. “Selim buraya gelmeye can atıyor” Selim’in babası Talip Kaya, oğlunun 3 yaşından itibaren özel eğitim aldığını ifade etti. Sosyal aktiviteler sayesinde Selim’in daha mutlu olduğunu belirten Kaya, Engelsiz Yaşam Parkı açıldığı andan itibaren etkinliklere katıldıklarını söyleyerek, “Burayı çok seviyor. Burada aynı Selim gibi arkadaşlarıyla beraber çok iyi bir zaman geçiriyor. Burada bocce, seramik boyama, resim, spor gibi etkinliklerin hepsine katılıyor. Sabah ilk kalktığında zaten ‘ne zaman gideceğiz’ diye önce saati soruyor. Buraya gelmeye can atıyor. Bizim için de çok iyi. Burada hoşça vakit geçirdiği için çok mutlu” dedi. “Burası yeşillik içinde, güvenli, temiz” Engelsiz Yaşam Parkı’nda çalışanların ilgisinin de önemli bir etken olduğuna değinen Kaya, “Sağ olsun buradaki öğretmenler de çok yardımcı oluyor bizlere, ilgileniyorlar. Burası yeşillik içinde güvenli, temiz, çok memnunuz. Selim de memnun, biz de memnunuz. Selim’le normal parka gidemiyoruz. Orada arkadaşı yok, bir de sıkılıyor. Yani tek başına da oynamak istemiyor. Özellikle burayı tercih ediyor. Burada en büyük faktör arkadaşları. Selim birebir konuşmak istiyor, onlarla etkileşim halinde olmak istiyor” diye konuştu. “Burası olmasaydı canı çok sıkılacaktı. Belki daha da içine kapanacaktı” Baba Kaya, Selim’in fiziksel anlamda da önemli yol kat ettiğini ifade ederek, pandemi döneminde içine kapanan Selim’in Engelsiz Yaşam Parkı’nda yeniden sosyalleştiğini söyledi. Kaya, “Pandemi döneminde özellikle konuşma bakımından çok geri kaldı. Dışarıya çıkamıyoruz. Kimseyle görüşmüyor. Bir ara artık derdini işaretle anlatmaya başlamıştı. Konuşma geriliği yaşadı ama burası açıldıktan sonra buraya geldik. Geldiğimizden beri çok iyi ilerleme kaydetti. Bedensel olarak da her türlü aktiviteye katılıyor, elinden geldiği kadar onları yapmaya çalışıyor. Hem bedenen, hem ruhen bize çok iyi geldi. Burası olmasaydı canı çok sıkılacaktı. Belki daha da içine kapanacaktı” diye belirtti. “Burası özel çocuklar için bir nimet” Özel gereksinimli çocuğu olan aileler için önemli bir yer olduğunu kaydeden Kaya, “Burası güvenlik bakımından, temizlik bakımından, öğretmenlerin ilgisi bakımından böyle özel çocukların gelmesi için bir nimet. Herkes çocuğunu buraya getirsin. Burada o çocuklara dokunacak bir şeyler muhakkak yapılıyor. Her türlü etkinlik var. Selim halk oyunları ekibinde. Engelliler Haftası’nda 14-15 arkadaşıyla beraber 4 okulda gösteriye çıktılar. Özel kıyafetleriyle birlikte, çok güzel bir etkinlikte çok başarılı bir şekilde o etkinliği yerine getirdiler. Selim’le ve arkadaşlarıyla gurur duyuyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Büyükşehir Belediye çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Böyle bir yer imkanı verdikleri için sağ olsunlar, var olsunlar. Buraya güven içinde geliyoruz. Çocuğumuz zaten isteyerek geliyor. İlk başta önemli olan o. Herkese tavsiye ediyorum” dedi. Engelsiz Yaşam Parkı’na severek gelen Selim Kaya, “Burada bocce, spor, halk oyunları var. Arkadaşlarımı çok seviyorum” dedi. Demir: “Selim büyük bir yol kat etti. Arkadaşlarıyla daha güzel iletişim kurmaya başladı” Engelsiz Yaşam Parkı Sorumlusu Betül Demir, Selim’in geldiğinde içine kapanık bir çocuk olduğunu belirterek, “Selim buraya ilk başladığında arkadaşlarıyla çok fazla uyum sağlayamayan, onların yanına yaklaşmakta tedirginlik gösteren, kimseyle çok fazla münasebette bulunmayan, bir şey söylemek konusunda hep çekingen davranan, sürekli bir kenarda sessizce oturup sesi çıkmayan bir öğrencimizdi. Aynı zamanda Selim kas rahatsızlığı da olduğu için, ayaklarındaki kasılmalardan dolayı çok fazla ayakta durma problemi de yaşayan öğrencilerimizden biriydi” dedi. Selim’in, etkinlikler ve arkadaşlarıyla iletişimi sayesinde önemli yol kat ettiğini söyleyen Demir, “Park’a gelip gittikçe, burada yapılan etkinlikler, arkadaşlarıyla göstermiş olduğu uyum, öğretmenlerini sevmesi yani bir bütün olarak burada yapılan çalışmalarla Selim büyük bir yol kat etti. Arkadaşlarıyla daha güzel iletişim kurmaya başladı. Etkinliklere daha fazla katılmaya başladı. Öncesinde çok fazla ayakta duramıyor iken daha fazla ayakta durmaya, etkinliklerde daha uzun soluklu aktivite göstermeye başladı. Selim bizim parkımızın en uslu çocuğu. Biz onu çok seviyoruz. Kendini çok güzel ifade etme yoluna da gitmeye başladı. Tabi biz bunları gördükçe çok mutlu oluyoruz. O da çok mutlu ki sabah ders başlamadan parka geliyor, ders bittikten bir süre sonra parkı terk ediyor. Hatta mümkün olsa gitmeyecek. Tabi bugün konumuz Selim olmakla birlikte, parkımızdan yararlanan her çocuğumuz, her öğrencimiz burada çok güzel paylaşımlarda bulunuyor. Çok güzel etkinliklerde bir arada oluyoruz. Onlar mutlu olduğu sürece bizler de mutlu oluyoruz” ifadelerine yer verdi.
BÜYÜKŞEHİR’İN DALGIÇLARI ŞANLIURFA’DAKİ SELDE ARAMA KURTARMA ÇALIŞMASI YÜRÜTECEK Mersin Büyükşehir Belediyesi, yoğun yağışlar nedeniyle sel felaketinin yaşandığı Şanlıurfa’da arama ve kurtarma çalışmalarına destek olmak üzere ekip gönderdi. İtfaiye Dairesi Başkanlığı’na bağlı 1 bot kaptanı ve 4 dalgıçtan oluşan ekip, su altı ve su üstü arama kurtarma çalışmalarında bölgedeki ekiplere destek olacak. Ayrıca bölgeye 1 araçla 5 adet motopomp da gönderildi. Dalgıçlar, Şanlıurfa’ya ulaşmak üzere yola çıktı Kısa süre önce yaşanan deprem felaketi ile sarsılan illerden olan Adıyaman, Şanlıurfa ve Malatya bu kez de sel felaketi ile karşı karşıya kaldı. 2 gündür süren yoğun yağışlar nedeniyle bazı ilçeler sular altında kalırken, depremzedelerin kaldığı çadırlar ve konteyner kentler de sel ve su baskınlarından etkilendi. Mersin Büyükşehir Belediyesi de selin vurduğu Şanlıurfa’da arama kurtarma çalışmalarına destek olmak üzere, İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda görevli dalgıçlarını bölgeye gönderdi. Ekip, bölgede süren su altı ve su üstü arama kurtarma çalışmalarına destek verecek. Zodyak bot, su altı arama kurtarma aracı ve malzeme aracıyla tam teçhizat yola çıkan ekip, kısa süre sonra bölgeye ulaşacak. Yıldız: “Su altı ve su üstü arama kurtarma çalışması gerçekleştireceğiz” İtfaiye Daire Başkanlığı’nda Su Altı Arama Kurtarma Amiri olarak görev yapan Kasım Yıldız, “İki araç, bir tane zodyak botumuzla, her türlü su altı ve su üstü arama kurtarma faaliyetini icra etmek için görevlendirildik. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, Urfa’daki sel baskınında, Urfalı vatandaşlarımızın yanında olmak için yola çıktık. Halkımızın yanındayız. Her türlü arama kurtarma faaliyeti için hazırız” dedi.
MERSİN BÜYÜKŞEHİR, 7 BİN 500 DEPREMZEDEYE BARINMA ALANI SAĞLADI Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş depreminin ardından kentlerinden ayrılarak Mersin’e gelen depremzedelerden 7 bin 500’üne barınma imkanı sundu. Bünyesindeki tesisler, spor salonları, yurt gibi alanları ‘Geçici Barınma Alanı’ olarak belirleyen Büyükşehir Belediyesi, bu alanlarda sağladığı psikososyal destekle de, depremzedelerde oluşan travmaların etkisini azaltmaya çalışıyor. Uzman psikolog ve psikolojik danışmanlarıyla toplam 3 bin 111 bireye hizmet veren Büyükşehir ekipleri, özellikle de çocuklarda oluşan deprem korkusu ve etkilerini en aza indirmek için hassasiyet gösteriyor. Bugüne kadar toplamda 7 bin 500 depremzede, Geçici Barınma Alanları’ndan yararlandı Deprem olduğu andan itibaren güvenli alan olarak Mersin’e gelen depremzedelerin bir kısmı, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin geçici barınma alanlarında konakladı. Depremzedelerden bir bölümü barınma alanlarından faydalandıktan sonra ayrılırken, bir bölümü de ilk günden itibaren barınma alanlarında kalmaya devam ediyor. 6 Şubat depremlerinin ardından Mersin’e gelen depremzedelerden toplamda 7 bin 500’ü Büyükşehir’in barınma alanlarından faydalanırken, halihazırda da 3 bin 81 kişi barınmaya devam ediyor. Sosyal donatı alanları ve kreşlerle, depremin etkileri azaltılmaya çalışılıyor Depremzedelerin öncelikli ihtiyaçlarından biri olan barınma sorununa çözüm sunan Büyükşehir Belediyesi, depremin oluşturduğu psikolojik etkileri de en aza indirmek için önemli çalışmalara imza atıyor. Oluşturduğu geçici barınma alanlarında yemek, kıyafet gibi öncelikli ihtiyaçları sağlayan Büyükşehir, depremin psikolojik anlamda yıkıcı etkilerini de en aza indirmek adına, yetişkinler ve gençler için sosyal donatı alanları, çocuklar için ise kreş ve çocuk oyun alanları oluşturdu. Büyükşehir, oluşturduğu basketbol ve voleybol sahası gibi sosyal donatı alanları ile gençlerin ve yetişkinlerin keyifli zaman geçirmesini ve sosyalleşmesini sağlıyor. Aynı zamanda talep eden depremzedeler için de psikososyal destek veren Büyükşehir Belediyesi, kreş ve çocuk oyun alanları ile de miniklerin, depremle ilgili travmalarını atlatabilmeleri için destek sağlıyor. Başta çocuklar olmak üzere tüm depremzedeler için huzurlu ve mutlu bir ortam oluşturan Büyükşehir Belediyesi, 3 bin 111 bireye psikososyal destek sağladı. Coşkuner: “Yaklaşık 7 bin 500 kişinin barınma ihtiyacına cevap verdik” Kent Katılımı ve Sivil Toplum ile İlişkiler Şube Müdürü Çağan Coşkuner, “6 Şubat’ta deprem felaketi olduktan hemen sonra Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kriz Merkezi oluşturdu. Bizim şube müdürlüğümüzün sorumluluğu aslında Kriz Merkezi’nde, ilimize gelen depremzedelerin konaklama ihtiyaçlarını ve barınma süreçlerini koordine etmekti. Bu kapsamda ilk günlerde bize kontenjan bilgisi veren oteller, kendi yurt alanlarımız gibi yerleri hizmete açtık. Fakat daha sonra, gelen nüfusun fazla olduğunu öngörerek toplu barınma alanlarını hayata geçirdik” dedi. Yenişehir Fuar Alanı’nın yanı sıra Gülnar, Erdemli, Tarsus, Mezitli ve Akdeniz ilçelerinde de barınma alanları olduğunu ifade eden Coşkuner, “Şu anda yaklaşık 3 bin kadar kişiye barınma hizmeti sağlıyoruz. Depremin olduğu ilk günden günümüze kadar ise, toplamda yaklaşık 7 bin 500 kişinin barınma ihtiyacına cevap verdik. Barınma alanlarımızda 3 öğün yemeğin yanı sıra, kıyafet ve hijyen ekipman desteği veriyoruz. Revirimiz sayesinde günlük doktor kontrolü sağlayabiliyoruz. Buna ek olarak da psikososyal destek süreçleriyle, deprem travması yaşayan vatandaşlarımızın yanlarında olmaya çalışıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak, kentimize gelen depremzedelerin yaralarını sarmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Çeviker: “3 bin 111 kişiye psikososyal destek sağlandı” Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürlüğü’nde Psikolojik Danışman olarak görev yapan Duygu Çeviker, barınma alanlarında verdikleri psikososyal desteklerden bahsederek, “Depremden etkilenen vatandaşlarımızın, sadece temel ihtiyaçlarında değil, aynı zamanda psikosoyal alanda da talepleri doğrultusunda yanlarında oluyoruz. Afetin yaşandığı günden bu yana, barınma alanlarımızda alanında uzman psikolog ve psikolojik danışmanlarımızla, her yaş grubundan bireye hizmet veriyoruz. MERCİ, Yenişehir Fuar Alanı, Halkkent, Erkek Öğrenci Yurdu, Erdemli Hali olmak üzere tüm toplanma alanlarımızda ve 10 ilçedeki 18 kurs merkezimizde, 3 bin 111 kişiye psikososyal destek sağlandı. Sadece deprem bölgelerinden gelen vatandaşlara değil, Mersin’de yaşayıp psikolojik olarak etkilenen herkese yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bireysel görüşmelere ek olarak, yaş gruplarına göre yapılan etkinliklerle travma etkilerini azaltmak, onların yanlarında olduğumuzu hissettirmek ve sosyal uyum sürecini hızlandırmak için çalışmalarımızı yürütüyoruz” dedi.
“BUGÜNLER DE MUTLAKA DAYANIŞMAYLA GEÇECEK, HAYAT NORMALLEŞECEK”Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem bölgelerinden gelen ve Büyükşehir'in hizmete açtığı geçici barınma alanlarında konaklayan depremzede yurttaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Hafta sonu mesaisini depremzedelere ayıran Başkan Seçer, merkez ve ilçelerde bulunan barınma alanlarını gezdi. Yurttaşları ziyaret edip sorun ve taleplerini dinleyen Seçer, depremzede yurttaşlar için tüm imkânları seferber ettiklerini vurgulayarak, “Biz herkesi kucaklarız. Belediyeniz her zaman yanınızda, bundan kuşkunuz olmasın” dedi. Mersin’in depremin yaşandığı iller ile geçmişten gelen bağları olduğuna vurgu yapan Başkan Seçer, afet sonrasında kentin yaklaşık 400 bin civarında göç aldığını söyledi. Seçer, “Burası Mevlana gibi açmış kucağını ‘Kim olursan ol, gel’ diyen bir memleket. Buranın insanı iyidir, gerçekten iyidir. Zaten burada Türkiye'nin her yerinden insanlar var” ifadelerini kullandı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem bölgelerinde yürüttüğü inceleme ve çalışmaların yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi'nin kentte ağırladığı depremzede yurttaşları da ziyaret etmeye devam ediyor. Hafta sonu mesaisini Büyükşehir’in oluşturduğu geçici barınma alanlarında kalan depremzedelere ayıran Başkan Seçer, ilk olarak Yenişehir ilçesinde bulunan Altınoran Kız Yurdu'nu ziyaret etti. Burada depremzedelerle bir araya gelen Başkan Seçer, ‘geçmiş olsun' dileklerini iletti. Yurttaşların sorun ve isteklerini de dinleyen Başkan Seçer, bürokratlarına da iletilen konular hakkında not aldırdı. Başkan Seçer'i yoğun bir ilgiyle karşılayan depremzede yurttaşlar da Büyükşehir’in kendileri için bir yuva olduğunu belirtip, Başkan Seçer'e teşekkür ettiler. Daha sonra Garden Club'da konaklayan depremzedeleri ziyaret eden Seçer, burada yurttaşlarla sohbet etti. Büyükşehir’in tüm imkanlarını deprem bölgelerindeki ve kentteki depremzedeler için seferber ettiklerini belirten Seçer, yurttaşlara “Siz bizim misafirimizsiniz. Biz her zaman buradayız” dedi. Yurttaşlar da Başkan Seçer'e hizmetleri için teşekkür etti. Büyükşehir’in depremzedelerin hizmetine açtığı bir diğer nokta olan Davultepe Erkek Öğrenci Yurdu'na da ziyarette bulunan Başkan Seçer, burada yapılan hizmetler ve çalışmalar ile ilgili yetkililerden bilgi aldı. Burada konaklayan yurttaşlar ile sohbet eden Başkan Seçer, bahçede oyun oynayıp boyama yapan çocuklarla da bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Erdemli Hali’nde de depremzedelerle bir araya gelen Başkan Seçer, burada depremzedelere ‘geçmiş olsun’ dileklerinde bulundu. Başkan Seçer’i yoğun bir ilgiyle karşılayan depremzede yurttaşlar da, her türlü eksiklerinin giderildiğini ve yetkililerin kendilerini rahat hissettirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, Başkan Seçer’e hizmetleri için teşekkürlerini sundu. Depremze yurttaşların her zaman yanlarında olacaklarını ifade eden Başkan Seçer, “Devletimiz de büyük, milletimiz de büyük, ülkemiz de büyük. Bizler belediyeler olarak devletin kurumlarıyız. Ben Mersin’in Belediye Başkanıyım ama sizin kardeşinizim, bunu böyle bilin. Kendinizi rahat hissedin, acılar içerisinde olduğunuzun bütün arkadaşlarım farkında. O hassasiyetle sizlerin yanında oluyorlar, yardımcı olmaya çalışıyorlar. Bugünler de mutlaka dayanışmayla geçecek, hayat normalleşecek” dedi. “Mersin’in insanı bol gönüllüdür, hoşgörülüdür” Depremzede yurttaşların, Büyükşehir’in geçici barınma alanlarında ne kadar süre konaklayabileceklerini sorması üzerine Başkan Seçer, Büyükşehir olarak tüm depremzedelere kucak açtıklarını ve istedikleri kadar kalabileceklerini söyledi. Mersin’in insanının bol gönüllü ve hoşgörülü olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Her ne kadar bir şeyinizi eksik etmemeye çalışsak da yaşadığınız ortam kolay bir ortam değil. Ama bunlar geçicidir. Umut ediyorum kısa süre içerisinde öncelikli amacınız, hedefiniz, memleketinize geri dönmek, Hatay’dan gelen Hatay’a, Kahramanmaraş’tan gelen Kahramanmaraş’a, Adıyaman’dan gelen Adıyaman'a, Malatya'dan gelen Malatya’ya. Herkesin vatanı kendisi için kutsal, değerli memleketi. Ama burada kalıp burada yaşamak isteyenleri de Mersin kucaklar, Mersin böyle. Mersin’in insanı bol gönüllüdür, hoşgörülüdür” diye konuştu. “Her şeyden önemlisi insan olarak bunları yapmak zorundayım” Erdemli halkının da böyle olduğunu, insanının çalışkan ve insanları sevdiğini ifade eden Başkan Seçer, “Orada, yani memleketinizde bir an önce yerleşik olarak yaşayabilmeniz için devlet bütün olanaklarını kullanıyor, kullanmak zorunda zaten. İyi, eksik veya fazla yapıyor, şimdi onda değiliz. Acılar yaşanırken yaralar sarılırken, o tartışmaya girmeyelim, o siyasetin işi. Ben burada Mersin'in Belediye Başkanı olarak Mersinimize gelen bütün yurttaşlarımızı kucaklamak zorundayım. Başkan olarak bunu yapmak zorundayım, benim görevim. Ama her şeyden önemlisi insan olarak bunları yapmak zorundayım. İnsanın yapacağı, insan olanın yapacağı budur; vatandaşını, insanını sahiplenmek, sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı. “Belediyeniz her zaman yanınızda, bundan kuşkunuz olmasın” Mersin’in depremin yaşandığı iller ile geçmişten gelen bağları olduğuna vurgu yapan Başkan Seçer, afet sonrasında kentin yaklaşık 400 bin civarında göç aldığını söyledi. Seçer, “Burası Mevlana gibi açmış kucağını ‘Kim olursan ol, gel’ diyen bir memleket. Buranın insanı iyidir, gerçekten iyidir. Zaten burada Türkiye'nin her yerinden insanlar var” diyerek konuşmasını sürdürdü. Mersin’e gelen depremzede ailelerden önemli bir bölümünün kentte kalıcı olacağını öngördüklerini de dile getiren Başkan Seçer, bir ailenin böyle bir karar almasının da doğal olduğunu kaydetti. Seçer, “Çünkü orada düzeni bozulmuş insanın konteyner de olsa çadır da olsa gitmek, orada kalmak istemeyebilir, doğaldır. Mevcut imkanlarına göre burada yaşamak isteyen kalacaktır. Biz herkesi kucaklarız. Belediyeniz her zaman yanınızda, bundan kuşkunuz olmasın” dedi. “Bizim arkadaşlarımız sizi sahiplenir. Bu konuda da rahat olabilirsiniz” Bir depremzede yurttaşın kiralayabilecek ev bulamadığını ve bu konuda sıkıntı yaşadığını söylemesi üzerine Başkan Seçer, son zamanlarda konut fiyatlarının çok yükseldiğini ancak Belediye’nin bunu yasal olarak önleyecek yaptırımları olmadığının altını çizdi. Başkan Seçer, şunları kaydetti: “Biraz insanların vicdanına, insafına kalmış bir şey. Bizim beyanatlarımızla ‘Acaba insafa gelirler mi?’ diyoruz ama hala şikayet alıyoruz. Konut fiyatları çok yüksek. O konuda da ‘Ben burada kalmak istiyorum’ diyenlere de arkadaşlarımıza ‘Depremzede yurttaşlarımıza yardımcı olun, burayı bilmez, yol bilmez, yordam bilmez, nerede ne yapacağını bilmez’ diye gerekli telkinlerde bulundum. Bizim arkadaşlarımız sizi sahiplenir. Bu konuda da rahat olabilirsiniz.” “İkametgahınızı buraya alıp burada oy kullanabilirsiniz” Depremzede yurttaşların 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek genel seçimlerde oy kullanmak istediklerini ancak şehirlerinden uzakta bunu nasıl yapacaklarını bilemediklerini söylemesi üzerine Başkan Seçer, Mersin’de oy kullanmak isteyen vatandaşların 17 Mart 2023 tarihine kadar ikametgahını Mersin’e aldırabileceklerini, görevlilerin o konuda da yardımcı olacaklarını söyledi. Seçer, “Eğer ‘Biz o tarihlerde burada olabiliriz, burada olacağız, oy da kullanmak istiyoruz’ diyorsanız, arkadaşlarımız ikametgahınızı buraya alıp burada oy kullanmanızı sağlayacaklar” diye konuştu. Erdemli’den sonra Tarsus’ta bulunan Konuk Evi ve Gençlik Kampı'na da ziyaretler gerçekleştiren Başkan Seçer, burada da yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi alıp yurttaşlarla sohbet etti. Ziyaretlerinde özellikle çocukların yoğun ilgisiyle karşılaşan Başkan Seçer, çocuklarla yakından ilgilenerek verdiği hediyelerle yüzlerini güldürdü.
BÜYÜKŞEHİR’DEN ÖĞRENCİLERE YKS GİRİŞ ÜCRETİ DESTEĞİBaşkan Vahap Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim-öğretim kurs merkezlerinde YKS’ye hazırlanan öğrenciler ile Halk Kart sahibi vatandaşların sınava girecek çocuklarının sınav giriş ücretlerini karşılayacaklarını açıkladı. Eğitimin, ülke geleceği için en çok önem verilmesi gereken alanlardan birisi olduğunu her platformda dile getiren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, öğrenci ve velilere bir destek açıklamasında daha bulundu. Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin eğitim-öğretim kurs merkezlerinde YKS’ye hazırlanan 4 bin 800 öğrencinin, sınav başvuru ücretini karşılayacaklarını açıkladı. Başkan Seçer bu destekten, Halk Kart’tan faydalanan ailelerin sınava girecek çocuklarının da yararlanabileceğini söyledi. Karakuş: “Velilerimizin ve öğrencilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz” Ailelerin maddi yükünü bir nebze hafifletebilmek adına, yapılan çalışma hakkında bilgi veren Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Şube Müdürü Cem Karakuş, “Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı olarak, sınav sürecinde hem velilerimizin hem de öğrencilerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. 10 ilçemizde 11 YKS kurs merkezimizde 4 bin 800 öğrencimiz bizden hizmet alıyor. Bu öğrencilerimiz ve bunun yanında Halk Kart’tan faydalanan 9 bin 745 ailemizin YKS’ye hazırlanan çocuklarının sınav ücretlerini Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak karşılıyoruz” dedi. “Ailem çok sevindi” Destekten faydalanacak öğrencilerden Kaan Keleş, hem TYT hem AYT oturumlarına katılacağını belirterek, “İki oturuma da katılacağım. İki ücreti de karşılamaları bizi sevindirdi. Ayrıca gerek yardım, gerek her konuda sağlanan destekler için Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e teşekkür ederiz. Ailem çok sevindi. Her türlü destek oluyorlardı, bunu da görünce haliyle onlar da çok sevindi” diye konuştu. “Başkanımız maddi-manevi hep yanımızda oldu” Başkan Vahap Seçer’in her zaman yanlarında olduğunu söyleyen Betül Taşkıran isimli öğrenci ise, “Öncelikle başkanımıza teşekkür ediyorum. Zaten bizim için zor olan bu süreçte, sürekli yanımızda olduğunu hissettirdi. Gerek kaynak kitapları açısından, gerekse yapılan etkinlikler açısından; sadece maddi anlamda değil, manevi olarak da hep yanımızda oldu. Psikolojik olarak zaten kötü durumdaydık, onun için de etkinlikler yapılıyor. Sürekli yanımızda olduğunu hissettiriyordu başkanımız, bunu duyunca daha çok hissettik yanımızda olduğunu” dedi. “Başkanımızın gençleri ne kadar önemsediğini görebiliyoruz” Sınavlara hazırlanan Havvanur Sertel isimli öğrenci ise, “Ben her iki oturuma da gireceğim. Bu desteği duyduğumuzda çok sevindik. Zaten Başkanımız her daim yanımızda olduğunu hissettiriyordu bize. Bunda da yanımızda oldu. Maddi olarak zaten kaynaklar en az 100 liradan başlıyor. Tüm derslerin kaynaklarını bize ücretsiz bir şekilde temin etti. Manevi olarak ise etkinlikler, konserler, her şekilde yanımızda oldu. Zaten Başkanımızın bu yardımlarından, davranışlarından, gençleri ne kadar önemsediğini görebiliyoruz. Kendini hissettiriyor her daim” ifadelerini kullandı. Öğrenci ve veliler destekten nasıl faydalanacak Öğrencilerin bu destekten faydalanabilmeleri için sınav başvurularını kendileri online olarak yaptıktan sonra, en yakın Büyükşehir Kurs Merkezi’ne gidip ücreti yatırdıklarına dair banka dekontunu ve nüfus cüzdan fotokopilerini yetkililere teslim etmeleri gerekiyor. 31 Mart 2023 tarihine kadar devam edecek bu işlemin ardından ise yetkililer evrakları inceleyip, en kısa sürede öğrencilerin hesaplarına ücretlerini yatıracaklar.
BAŞKAN SEÇER: “MERSİN’DE KONUTA VE ALTYAPIYA İHTİYAÇ VAR”Başkan Seçer, TV100'de yayınlanan ‘Oğuz Haksever ile Akşam Raporu’ programının canlı yayın konuğu oldu. Yaşanan deprem sürecinin ardından yapılan çalışmaları ve Mersin’de oluşan durumu aktaran Başkan Seçer, deprem bölgesinden 350 bin vatandaşın ve 50 bin de Suriyeli sığınmacının Mersin’e geldiğini aktardı. Başkan Seçer, “Devlet birimlerinin kapıları bize kapalı. Reel ve şeffaf bilgiler alamıyoruz ama ben kentimde de neyin olup olmadığını gözlemlemem lazım. Çok net söylüyorum; buraya 50 bin Suriyeli sığınmacı geldi” dedi. Oğuz Haksever’in, “Özel statüden kastınız nedir?” sorusu üzerine Seçer, “Mersin bu 10 ilin yıkıntı olmasa da acılarının taşındığı bir yer ve insanlar orada değil de burada da yaşamak istiyor. Onun için konuta, altyapıya ihtiyaç var. Şimdi deprem bölgesinde konteyner kentler, çadır kentler yapılıyor, yeni konutlar yapılıyor. Peki, bu insanlar burada nerede yaşayacak? Konut lazım, altyapı lazım” diye konuştu. Konut, içme suyu şebekesi, kanalizasyon, arıtma, toplu taşıma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda Mersin olarak destek beklediklerini vurgulayan Seçer, “Bize bir yol haritasının sunulması lazım” ifadelerini kullandı. Bekleyen birçok projeleri olduğunu da ifade eden Başkan Seçer, “En azından bekleyen projelerimizi hızlandırsınlar. Kredi bekleyen onlarca altyapı projemiz var Altyapı, arıtma bunların da hızlandırılması dahil bizim için önemlidir” ifadelerini kullandı. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TV100'de yayınlanan ‘Oğuz Haksever ile Akşam Raporu’ programının canlı yayın konuğu oldu. Başkan Seçer, yaşanan depremin ardından Mersin’de oluşan durumu da aktararak, konut, içme suyu şebekesi, kanalizasyon, arıtma, toplu taşıma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda Mersin olarak destek beklediklerini vurguladı ve “Bize bir yol haritasının sunulması lazım” dedi. Depremzede vatandaşların Mersin’i tercih etmelerinin pek çok sebebi olduğuna da değinen Başkan Seçer, “Bir; o bölgedeki yaşayan insanlarla akrabalık ilişkileri çok fazladır Mersin’in. Çünkü Mersin göçle büyümüş bir kenttir. Doğal olarak Hataylı biri ya da Adıyamanlı, Malatyalı, Maraşlı önce akrabası olan Mersin’i tercih etti. İkinci neden; mesafe çok yakın. Deprem sınırından çıkıyorsun, ilk başını sokacağın bir il var. Üç; burada çok sayıda yazlıkçı konutlar var. Özellikle Adanalılar, Antepliler, Maraşlılar, Hataylılar, Malatyalılar, Adıyamanlılar, her bölgeden yazın buraya gelir. Birkaç ay kalır dönerler. Onların zaten burada evi var. Bu avantajlar insanların yoğun olarak ilgisini çekmesine neden oldu Mersin’in” diye konuştu. “Devlet birimlerinin kapıları bize kapalı” Deprem bölgesinden 350 bin vatandaşın ve 50 bin de Suriyeli sığınmacının Mersin’e geldiğini anımsatan Başkan Seçer, “Suriyeli sığınmacıların kaydı yok. Zaten devlet birimlerinin kapıları bize kapalı. Reel ve şeffaf bilgiler alamıyoruz ama ben kentimde de neyin olup olmadığını gözlemlemem lazım. Çok net söylüyorum; 50 bin buraya Suriyeli sığınmacı geldi. Demek ki burada 400 bin insan var ve şu anda da nüfus 2.7 milyon Mersin’de. Bakın bizim Sular İdaremiz son derece modern bir sistemle takip edilir, SCADA Sistemi. Biz su tüketimini her gece saat 00.00’da alırız. 6 Şubat ve 6 Mart arasında değerlendirmeye bakın, bizim su tüketim oranımız, en son rakamlar yüzde 15” ifadelerini kullandı. “Mersin’de konuta, altyapıya ihtiyaç var” Oğuz Haksever’in, “Özel statüden kastınız nedir?” sorusu üzerine konuşmasını sürdüren Başkan Seçer, “Mersin'in 10 ilin yıkıntı olmasa da acılarının taşındığı bir yer ve insanlar orada değil de burada da yaşamak istiyor. Onun için konuta ve altyapıya ihtiyaç var. Deprem bölgesinde konteyner kentler, çadır kentler ve yeni konutlar yapılıyor. Peki bu insanlar Mersin’de nerede yaşayacak? Konut lazım. Altyapı lazım. Su tüketimi artmış. Çöp, evsel atık miktarı; bugün raporu aldım, son bir ayda yüzde 13 oranında artmış. Yani su tüketimi ile evsel katı atık miktarını aldığınız zaman söylediğim rakamları zaten realize ediyor, doğruluyor, böyle de bir gerçek var. Bütün bunlar yatırım istiyor” dedi. “Bize bir yol haritasının sunulması lazım” Konut, içme suyu şebekesi, kanalizasyon, arıtma, toplu taşıma, eğitim, sağlık gibi alanlarda destek beklediklerini kaydeden Başkan Seçer “Ama kimseden şu ana kadar bu konuyla ilgili ‘gelelim de, Başkanımızı da çağıralım bize bir değerlendirme yapsın’ diyen olmadı. Bir ay geçti üzerinden. Rakamlar ortada. Kentin durumu ortada. Bize bir yol haritasının sunulması lazım. Elbette ki deprem bölgesinde yıkıntı büyük. Öncelik orası ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyüktür. Orayla da tabi ki ilgileneceğiz, oranın sorunlarını başta olmak üzere çözeceğiz ama komplikasyonları ortadan kaldıracak tedbirleri şimdiden alacağız. Burası oradan etkilenmiş, bunun çaresini görmek lazım” dedi. “Alt gelir gruplarına uygun konut çalışması yapılabilir” Programda Gazeteci Hacı Yakışıklı’nın ‘Mersin’e kalıcı konut yapılmamalı’ yönündeki değerlendirmesi hakkında konuşan Başkan Seçer, “Geçici olarak Mersin’e gelenlerin önemli bir kısmının kentte kalacağı varsayılıyor. Biz bunun hesaplarını, projeksiyonunu da yaptık. 70 bin aile geldiyse, bunun 35-40 bininin burada kalacağından emin olabilirsiniz. Bu 200 bin nüfustan aşağı değil. Mersin insanlara imkan sunan bir kent. Buranın standardı daha yüksektir. Dolayısıyla şu anda 1-2 yıllığına yaşamak için de gelse kira fiyatları onun gelirine uygun değil. Onun için alt gelir gruplarına uygun konut çalışması yapılabilir. Bunda bir beis yok” diye konuştu. “En azından bekleyen projelerimizi hızlandırsınlar” Gazeteci Oğuz Haksever’in “Yatırımlar için ne kadar tutar gerekli?” sorusunu da yanıtlayan Başkan Seçer, bu durumun planlama ile belli olacağını söyledi. Seçer, “Bunun sadece yerel yönetimler bacağı yok. Belediyenin bütçesi ayrı, yaptığı çalışma alanları ayrı. Böyle bir nüfusa ek bir projeksiyonun hiç olmazsa buraya, ‘Hemen hali hazırda getirelim, Mersin’e 5-10 milyar lira gönderelim’ diye değil; bu projelerin başlaması için en azından bir miktarı aktarılır, bir miktar uygun finansman bulunur, hibe bulunur. İller Bankası’nın işi budur, bunun için çalışır. Bizim birçok projemiz var. En azından bekleyen projelerimizi hızlandırsınlar. Kredi bekleyen onlarca altyapı projemiz var. Onların finansmanı konusunda FRIT II kapsamında bekleyen işlerimiz var. Altyapı, arıtma bunların da hızlandırılması dahil bizim için önemlidir” ifadelerini kullandı. Soysal: “Etkilenen illerin Ankara tarafından dikkate alınıp bir an önce çözüm bulmaları lazım” Programda Mersin’in aldığı göçe dair konuşan CHP 23. Dönem Milletvekili Çetin Soysal ise depremden sonra en çok göç alan kentlerden birisinin Mersin olduğunu belirterek “O insanların hizmete ihtiyacı var. Bir karşılık bulması lazım. Dünya Bankası’nın açıkladığı 1.5 milyar dolarlık hibe kredi söz konusu. Yerel yönetimlere dönük kullanım sağlanmasında yarar var. Özellikle etkilenen diğer iller için de daha iyi bir hizmetin sunulabilmesi; hem güvenlik hem eğitim hem sağlık açısından; çünkü bir su sorunu yaşanırsa, su tüketimi artarsa orada bir sağlık sorunu da beraber yaşanma noktasında kalır. Dolayısıyla en çok fazla etkilenen illerin Ankara tarafından dikkate alınıp bir an önce çözüm bulmaları lazım. Hatay’ın çok önemli bölümü, özellikle Maraş’ın ve Adıyaman'ın çok önemli bir bölümü bağlantılı olduğu için çok ciddi bir göç aldı Mersin” de
KARİYER MERSİN PROJESİYLE KURUMLAR TEK ÇATI ALTINDA ÇALIŞACAKMersin Büyükşehir Belediye Kariyer Merkezi, “Kariyer Mersin” projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Kurumlar arası iş birliğine dayalı proje hakkında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya; kentteki üniversitelerin kariyer merkezi temsilcileri ile MTSO ve Girişimci İnsan Kaynakları Derneği temsilcileri katıldı. Kariyer Mersin projesi ile kentin insan kaynakları politikalarına tek çatı altında katkı sağlamak amaçlanıyor Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in göreve gelir gelmez kurduğu vizyon projelerinden Kariyer Merkezi, kurumlar arası iş birliğine dayalı olarak hayata geçirdiği başarılı projelere bir yenisini daha ekleyerek “Kariyer Mersin” projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Mersin Üniversitesi Kariyer Merkezi, Tarsus Üniversitesi Kariyer Merkezi, Çağ Üniversitesi Kariyer Merkezi, Toros Üniversitesi Kariyer Merkezi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ve Girişimci İnsan Kaynakları Derneği temsilcileri katıldı. Kariyer Merkezi Şube Müdürü Serkan Özada gerçekleştirdiği sunumda “İş gücü Piyasası Koordinasyon Kurulu, Mülakat Simülasyonları, Dijital Liderler Mersin’de, İlk İşim, Kariyer Günleri, eğitim ve seminer programları, Yeni Nesil Mentörlük, Firma Teknik Geziler” gibi bir çok projeyle iş arayanlara, öğrencilere, gençlere ve işverenlere dokunduklarının altını çizdi. “Online Kariyer Platformu, Sektör Rehberi, Kişilik Envanteri ve Yetkinlik Analizi, Online Eğitimler, Piyasa Analizleri, Kampüs Mersin, Kariyer Mersin” gibi projeler üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Özada, yapılacak çalışmaların daha sistematik hale gelmesi amacıyla kurumlar arası var olan iletişimi Kariyer Mersin projesiyle en üst seviyeye taşıyarak kurumsallaştıracaklarını belirtti. Gökayaz: “Kariyer Mersin projesi Türkiye’de örnek olacak” Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Serdal Gökayaz, yaşanan pandemi sürecinin bir taraftan iş ve mesleklerin dijitalleşme sürecini hızlandırırken diğer taraftan sektörlerin iş yapış şekillerinde de değişime yol açtığını söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak iş gücü piyasalarında var olan değişim sürecini takip ettiklerini, Kariyer Merkezi ile bu konuda farkındalık uyandırmak üzere tüm tarafları içeren projelere imza attıklarını belirten Gökayaz, 2023 döneminde de sahanın ihtiyaçlarını doğru bir şekilde tespit ederek iş dünyasına öncü olmayı hedeflediklerini ekledi. Gökayaz, kentteki 4 üniversite, iş yaşamını temsil eden Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, insan kaynakları alanında kurumların profesyonel yöneticilerinden kurulu Girişimci İnsan Kaynakları Derneği ile Kariyer Mersin projesinden tek çatı altında kentin insan kaynakları politikalarına katkı sağlama amacı taşıdıklarını söyledi. İlk Hedef “İnsan Kaynakları Çalıştayı” Gerçekleştirilen istişare toplantısında; Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürlüğü’nün hizmetlerini planlamak, üniversite sanayi kent iş birliğine insan kaynakları çerçevesinde katkı sağlamak, deprem sonucunda yaşanan göç dalgasının iş gücü piyasalarına etkilerini değerlendirmek üzere geniş çaplı bir çalıştayın yapılması yönünde ortak görüş belirtilirken, toplantı üyelerin gündem maddeleri üzerindeki görüş alışverişi ile sona erdi.
BERDAN KONUKEVİ’NDE KALAN ÇOCUKLAR HEM EĞLENDİ HEM ÖĞRENDİ Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarsus Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’nde eğitim alan öğrenciler, ‘Mesafeler Bilime Engel Değil’ projesi kapsamında Tarsus Berdan Konukevi’nde kalan depremzede ailelerin çocukları ile bir araya geldi. Atölye öğrencileri depremzede çocuklar için scooter oyuncak tasarımı yapıp ahşap malzemelerle oyuncağa dönüştürerek çocukların kendi oyuncaklarını üretmelerini sağladı. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi koordinesinde hizmet veren Tarsus Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’nde eğitim alan öğrenciler, Tarsus Berdan Konukevi’nde kalan depremzede ailelerin çocukları ile buluştu. Tarsus Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’nde eğitim alan 20 öğrenci ‘Mesafeler Bilime Engel Değil’ projesinde yer alıyor. Öğrenci ekibi Mersin’de çeşitli zamanlarda Bilimbüs aracılığıyla atölye imkanlarını diğer öğrencilere ulaştırarak akran eğitim modeli sergiliyor. Bu kapsamda Atölye Birim Sorumlusu Emre Aşkın ile Bilgisayar Öğretmeni Bekir Küçükala eşliğinde öğrenciler Berdan Konukevi’nin bahçesinde 25 depremzede çocukla bir araya geldi. Hem eğlendiler hem öğrendiler Yaşanan deprem felaketinin ardından memleketlerinden ayrılmak zorunda kalan aileler Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli etkinlikleriyle bir nebze de olsa keyifli vakit geçiriyor. Berdan Konukevi’nde kalan çocuklar güzel havada hem akranlarıyla sosyalleşti hem de kendi el emekleri ile oyuncak üretti. Tarsus Kadın ve Çocuk Bilim, Teknoloji Atölyesi’nde; çocuklara yönelik akıl ve zeka oyunları satın alınmadan mevcut üretim setleri ile geri dönüşümü destekleyecek şekilde üretiliyor. Atölye öğrencileri depremzede çocuklar için scooter oyuncak tasarımı yaparak ahşap malzemelerle oyuncağa dönüştürerek çocukların kendi oyuncaklarını üretmelerini sağladı. Ayrıca atölyede tasarlanan satranç, tic tac toe, tangram ve ahşap, robotik kodlama etkinlikleri yaptılar. Ahşap şekillendirme seti aracılığıyla da her çocuğun kendi oyuncağını tasarlaması sağlandı.
BÜYÜKŞEHİR, 8 MART DOLAYISIYLA DEPREMDEN ETKİLENEN KADINLARA DEPREM HUKUKU HAKKINDA BİLGİLENDİRMEDE BULUNDUMersin Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, deprem bölgelerinden Mersin’e gelen ve kentte konaklayan kadınlara yönelik bilgilendirme söyleşisi düzenledi ve ardından da hijyen seti dağıtımı gerçekleştirdi. Mersin Büyükşehir Belediyesi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, deprem bölgelerinden Mersin’e gelen ve Büyükşehir Belediyesi’nin merkez ve Tarsus konaklama alanlarında kalan kadınlara yönelik, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden avukatlarla bilgilendirme programı gerçekleştirdi. Gönüllü avukatlar depremzede kadınlara, deprem sonrası yaşanabilecek hukuki süreç, var olan hakları, afet sonrası hukuki süreçte neler yapmaları gerektiği gibi konularda bilgilendirmede bulundu. Ardından, içerisinde kişisel bakım malzemelerinin bulunduğu hijyen seti kadınlara teslim edildi. Sahil: “Depremzede kadınlar birçok konuda bilgilendirildi” Bilgilendirme gezisi ve hijyen paketi dağıtımı hakkında konuşan Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Kadın Şube Müdürü Edibe Sahil, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bir program düzenledik. Depremzede kadınları; bu yaşadıkları zor süreçte gerekli bilgiler, hukuki süreç, bu süreçteki hakları, hakların başvuru süreleri ve başvuru yöntemleri gibi konular hakkında, Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi’nden bize destekte bulunan gönüllü avukatlarla birlikte bilgilendirdik” diyerek, program sayesinde depremzedelerin hem sorularına cevap bulduklarını, hem de genel bir bilgi sahibi olduklarını söyledi. Depremden etkilenen kadınlara, acil ihtiyaçları olabilecek kişisel hijyen malzemelerini de ulaştırdıklarını belirten Sahil, “Depremden etkilenen vatandaşlarımıza, bir hijyen seti hazırladık. İçerisinde el kremi, hijyenik ped, diş fırçası, diş macunu, tarak, rol-on, deodorant, dudak nemlendirici gibi ürünlerin bulunduğu bu paketi tüm depremzedelere sevgiyle ulaştırmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Tarsus’ta da depremzede kadınlara hijyen setleri dağıtıldı Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Tarsus’ta bulunan Berdan Konukevi ve Gençlik Kampı bungalov evlerde ağırladığı depremzede kadınlara da, gün dolayısıyla hijyen setleri dağıtıldı. “Kadınlar Günü’nde bizi unutmadılar” Hatay’da yaşanan yıkıcı depremin ardından ailesiyle birlikte Büyükşehir Belediyesi Tarsus Berdan Konukevi’ne sığınan Nesibe Fırıncıoğulları, Kadınlar Günü’nde güzel bir sürprizle karşılaştıklarını belirterek, “Burada barınma ihtiyacımız, yiyecek-içecek ve diğer temel ihtiyaçlarımızın hepsinin karşılandığını söyleyebilirim. Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer’e ve bütün çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bizi unutmadı. Bizlere ayrı ayrı hediyelerini sundu. Onun için de çok teşekkür ediyorum” dedi. Bir başka depremzede kadın Nimet Yalçınkaya da, “Allah razı olsun Belediye Başkanımızdan, hizmet verenlerden. Eksiksiz ve kusursuz ilgi, alaka, hizmet yapıldı. Bütün Mersin ve Tarsus halkına çok teşekkür ediyoruz. Bütün kadınların Kadınlar Günü’nü kutlarım” ifadesini kullandı.
BAŞKAN SEÇER, TMMOB YÖNETİM KURULU, ODA BAŞKAN VE YÖNETİCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİMersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Yönetim Kurulu Üyeleri, Mersin İl Koordinasyon Kurulu Üyeleri, oda başkan ve yöneticileri ile bir araya gelerek, depremin ardından yapılan ve yapılması gereken çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Yönetim Kurulu Üyeleri, Mersin İl Koordinasyon Kurulu Üyeleri, oda başkan ve yöneticileri ile bir araya gelerek, depremin ardından yapılan ve yapılması gereken çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulundu. Toplantıda, TMMOB ile işbirliği çerçevesinde yapılacak çalışmalar hakkında konuşuldu. Harita, peyzaj, şehir plancıları, ziraat, kimya, jeoloji, jeofizik, elektrik, makine, maden, inşaat gibi alanlardaki mimar ve mühendisler odası temsilcilerinin yer aldığı toplantıda, yaşanan deprem sürecinin ardından yapılan ve yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu. Katılımcılar kamu yararına olacak her türlü girişimi ve çalışmayı destekleyeceklerini belirterek, imar planları yapılırken kentteki yeşil alan oranlarının da artırılması gerektiğini vurguladılar. Gerek belediyelerin gerekse de başka kurumların yapacağı tüm çalışmalara katkı vermek istediklerini ifade eden katılımcılar, bu süreçte bilim insanları ile olan ilişkinin de önemine dikkat çektiler. Katılımcılar, yapı stoklarının çok iyi elden geçirilmesi gerektiğini de ifade ettiler. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulacak olan ‘Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’ hakkında da fikir alışverişinde bulunulurken, sağlıklı kentler kurulmasına ilişkin neler yapılması gerektiği konusunda da görüşüldü. Başkan Seçer: “Yasal düzenlemelerin uygulamada disiplinle takip edilmesi bizim olmazsa olmazımız” Toplantının açılışında konuşan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, depremin herkesi hem derinden üzdüğünü hem de sorumluluklarını hatırlattığını söyledi. Başkan Seçer, “Bugüne kadar bu tip afetlerden sonra hep konuşulan, tartışılan, heyecanla ‘şunu yapalım, bunu yapalım’ denip daha sonra hafızayı beşer nisyan ile malüldür sözünden yola çıkarak unutulan konuların artık gerçekten bu ülkede ciddi bir şekilde ele alınması, yetersizse yeni düzenlemeler, yasal düzenlemeler yapılması, bundan sonra sadece yasal düzenlemeler değil uygulamalarında ciddiyetle, disiplinle takip edilmesi konusu artık bizimde olmazsa olmazımız” ifadelerini kullandı. “Sivil toplum olmadan demokrasi olmaz” Odaların kamu vicdanı hassasiyetinin ve sorgulama yeteneğinin olduğunu da vurgulayan Başkan Seçer, Bütün odalarımızın özellikle bu konularla ilgili çok sorumluluk alması lazım. Her zaman söylediğim bir şey var; sivil toplum inanılmaz önemli. Sivil toplum olmadan demokrasi olmaz, asla hakkınızı savunamazsınız. Kamuoyu yaratmadıktan sonra kimvurduya gidersiniz” dedi. Sivil toplumu çok önemsediğini kaydeden Başkan Seçer, “Tarihinde olmadığı ve olamayacak kadar Mersin’de bir Büyükşehir Belediye Başkanı odasını STK’lara açmıştır. Bırakın odasını, gönlünü de açmıştır, kalabalık ortamlara da uygun zeminler hazırlamıştır ve saatlerce oturup toplanmıştır” diye konuştu. Başkan Seçer ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer büyükşehir belediye başkanları ile birlikte depremin yaşandığı illerde yaptıkları incelemeleri aktardı. Başkan Seçer, Mersin’e özel statü verilmesinin ya da afet bölgesi kapsamına alınmasını her fırsatta dile getirdiğini belirterek, depremin Mersin’de de yarattığı komplikasyonlardan söz etti. Seçer, “Orada konuta ihtiyacı olan, gıdaya ihtiyacı olan insanların akrabaları geldi, komşuları geldi, orada evleri yıkıldı. Şimdi bunların burada ihtiyacı var. Bunları dile getirmenizi arzu ederim” şeklinde konuştu. “Kaynaktan sisteme giren su, tüketilen su yetmiyor” MESKİ’nin raporlarına göre her an susuzluk yaşanabileceğini söyleyen Seçer, “SCADA’dan anlık takip ediyoruz zaten sistemi. Her an sistem durabilir. Kaynaktan sisteme giren su, tüketilen su yetmiyor. Her an sistem çökebilir. Sistem hava yapar, pompalar durur. Biz biliyorsunuz Tarsus suyunu kullanırız. Belli bir noktaya cazibeyle gelir, sonra terfilerle basarız. 4 yıldır Belediye Başkanıyım. 6 yıl önce protokol yapılmış, DSİ ile. Yeni bir Pamukluk Barajı, Tarsus ile Mersin arasında. Yani gelen suyu düşünün. Oradan buraya şu anda aldığımız suyun tam ortasında yeni bir baraj yapılmış, mesafe daha yakın ve hepsi cazibeyle gelecek. İsale hattını DSİ yapacak, bize devredecek. Altı yıldır altı santimetre yol alınmamış. Bunları biz dile getirmek istiyoruz. Ne arıtma ne isale hattı hiçbir şey yok. Sistemleri de yapılmadı. Yani o tesisler de yapılmadı. Sadece baraj su tutuyor. Ne tarımsal sulama ne içme suyu. Bunların olması lazım” ifadelerine yer verdi. Koramaz: “Hayata geçirilecek çalışmalar ortak bir şekilde yapılmalı” TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da, Mersin’in de bu süreçten çok etkilendiğini ifade ederek, “Deprem sadece 11 ili vurmadı. 11 ilin periferisindeki illeri, belki Mersin’i daha fazla vurdu. Depremden bu yana Mersin’in 400 bin göç aldığını biliyoruz. 400 bin kişi yeni sorunlar demek” dedi. Koramaz, Mersin’de yapılacak afet risk azaltma ve afet acil müdahale planı çerçevesinde hayata geçirilecek çalışmaların ortak bir şekilde yapılmasının önemine vurgu yaparak, “Öncelikli bir durum tespiti yapmak lazım. 400 bin nüfus, bir barınma sorunu çıkacak. Deprem sonrası Mersin’in yapı stokunun depreme dayanıklılık çerçevesinde envanter çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bütün bunlar yapılırken de mühendislik, şehircilik, peyzaj planlama, gerekli yeşil alanlar, kır-şehir ilişkisinin çok iyi kurulması lazım. Bu konuda belediyelerimizle işbirliğine açığız” diye konuştu. Zorlu: “Çalışmanın ana odağı Mersin Büyükşehir Belediyesi” Doç. Dr. Fikret Zorlu da acil müdahaleler için kentin hazır olması gerektiğini aktarırken, hem Mersin hem de çevre bölgelerde Afet Müdahale ve Lojistik Eylem Planı’nın olması gerektiğini ifade etti. Zorlu, “Burada çalışmanın ana odağı Mersin Büyükşehir Belediyesi. Çünkü bunun uygulamasından sorumlu olacak, uygulamasının koordinasyonunu yapacak. Burada TMMOB çok proaktif davranıyor. Odalarımız şu anda sondaj çalışmaları, detaylı sondajların alınması için yapı etütlerine ilişkin verilerin derlenmesini yapıyorlar. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve ilgili odalarımız şu anda hızlı bir şekilde çalışıyorlar. Açıkça söyleyeyim, belediyeler kamu kurumları arasında diğerlerine göre daha hızlı hareket ediyor. Çünkü pratiğindeler. O avantajı var” dedi. Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmasının kapsamından bahseden Doç. Dr. Fikret Zorlu, “Büyükşehir Belediyesi’nin yapmak istediği, başlattığı çalışmada TMMOB’un mesleki deneyimi ve bünyesinde yapılan çalışma önemli bir girdi oluşturacak ama aynı zamanda uzman ve danışma kurulunun temel üyeleri, üniversitelerden uzmanlar, ilçe belediyeleri, kamu kurumlarından uzmanların olduğu bir çalışma. Belediye ve paydaşların başta TMMOB ve bileşenleri olmak üzere beraber düzenlenecek bir çalışma” diye konuştu. TMMOB üyelerinden çözüm önerileri… Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gencay Serter ise afetin ‘demir, beton ve bina’ ölçeğine indirgenmemesi gerektiğini belirterek, “Yıkımlar büyük oranda kent ölçeğinde oldu. Dolayısıyla sorunlara kent ölçeğinden bakmak lazım, çözümleri de öncelikle kent ölçeğinde aramamız lazım. Çünkü bu kentler tümden çökerken, bu afet anında yaşanan o ilkyardım anındaki kargaşa bile kentsel örüntü ile ilgiliydi. Dolayısıyla bunların aslında gerçek anlamda bu bina, demir ve beton ölçeğinden kurtarılması gerekiyor. Biz bunun önemsiz olmadığını söylemiyoruz ama oldukça stratejik bir ölçek olan kent ölçeğinin gözden kaçırılmaması gerektiğini söylüyoruz” dedi. Türkiye’nin geçmişten süregelen planlama ve imar anlayışında değişiklikler yapılması gerektiğine vurgu yapan Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yasin Otuzoğlu ise yapı odaklı planlama anlayışından ziyade doğayı ve ekolojiyi önceleyen kentleşmenin önemine dikkat çekti. Otuzoğlu “Kentlerde imar planları yapılırken artık ayrılan yeşil alan miktarlarının artırılması gerekiyor. Planlamalar yapılırken yüzde 10 olan açık yeşil alan oranlarının en az yüzde 20’ye çıkarılması gerekiyor. Kent içinde dengeli bir dağılım ve bir bütünleşik bir açık yeşil alan sistemi oluşturması gerekiyor. Yine açık yeşil alanlarda insanların toplumsal ilişkilerini düzenleyen ve güçlendiren, deprem sonrası deprem etkisini yaşayan insanların iyileşme sürecini de destekleyen planlamalara ve tasarımlara yer verilmesi gerekiyor. Yine doğal kaynakları önceliklendiren, su tüketimi gibi, sahip olduğumuz toprak ve tarım alanları gibi, gıda gibi özellikle insan yaşamını doğrudan etkileyen bu kriterlere de çok dikkat etmemiz gerekiyor ve bundan sonraki planlama ve imar anlayışımızı da bu yönde gözden geçirmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Zemin parametrelerinin çok iyi belirlenmesi için jeolojik yol teknik, jeofizik çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor” Kentleşmelerde tüm mühendislik disiplinlerinin çalışarak ortaya bir sonuç çıkardıktan sonra yer seçimin ona göre yapılması gerektiğine dikkat çeken Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Demirbaş ise “Buralarda mutlaka zemin parametrelerinin çok iyi belirlenmesi için jeolojik yol teknik, jeofizik çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Ve arkasından bu dinamik parametrelerin statik projeye göre de inşaat mühendislerinin ve mimarların burada çalışması ve düzgün bir bina tasarlaması gerekiyor. Eğer bunlar düzgün bir şekilde yapılırsa biz bir daha böyle bir şeyi, milat kabul ettiğimiz şeyi, bir daha yaşamayabiliriz” diye konuştu. “Her türlü desteği vermeye de hazırız” Deprem sonrasında bölgedeki üreticilerin ürünlerinin değerlendirilmesi adına önerilerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez ise depremzede konumundaki küçük üreticilerin ürünlerini değerlendirme aşamasında bir katkının son derece yararlı olacağını söyledi. Konuşmasında kuraklık tehlikesine de dikkat çeken Suiçmez “Afeti lütfen depremle kısıtlamayalım. Kuraklık vardı, var olmaya devam edecek, biz açıklamalarımızda deprem gibi kuraklıkla da yaşamaya alışmak zorundayız diyoruz. Bu kadercilik değil, kuraklık yönetimidir. Mersin eğer önemli bir tarım iliyse, kuraklık varsa, bu kuraklık sulama gibi konularda da yerel yönetimlerin yatırımları dahil dikkate alınmasının da yarar olduğunu düşünüyoruz. Her türlü desteği vermeye de hazırız” ifadelerini kullandı. “Bizler deprem esnasında zeminin nasıl bir tepki vereceğini, yapacağımız ölçümlerle ortaya koyabiliyoruz” Bölgedeki eksiklikleri incelediklerinde yer seçimi, kontrolsüz ve denetimsiz yapılaşma ile proje ve mühendislik hizmeti alınmadan bina yapımını tespit ettiklerini dile getiren Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 2. Başkanı Serdar Kart ise “Bizler deprem esnasında zeminin nasıl bir tepki vereceğini, yapacağımız ölçümlerle ortaya koyabiliyoruz. Özellikle deprem esnasında zeminin nasıl titreşim yapacağını, salınımının ne kadar süreceğini biz jeofizik yöntemlerle çok kısa ve doğru bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Bizim vereceğimiz zeminin hakim periyodu sayesinde onun da alt ve üst sınırları var. Onları belirleyerek biz inşaat mühendislerine dinamik parametreleri sunuyoruz. İnşaat mühendisleri bu sayede zeminin periyoduyla binanın periyodunun birbirine denk gelmemesi için gerek kolon, kiriş ve perde yapılarıyla binanın periyodunu oynayabiliyorlar. Bu sayede deprem esnasında zemin ne kadar sallanmış olsa dahi periyotlar çatışmadığı için bina kısa sürede salımını gösteriyor ve hasar almadan ayakta kalabiliyor” ifadelerine yer verdi.
“CEZA YAZMAK, RUHSATSIZ İNŞAATI YASAL HALE GETİRMEZ”Başkan Seçer, deprem sonrasında yoğun göç alan Mersin’in yaşadığı sorunlara ve alınması gereken önlemler doğrultusunda herhangi bir yetkiliden bilgi veya bir çözüm önerisi göremediğini belirterek “Bizi ne İller Bankası'ndan bir yetkili aradı, ne de hükümetin herhangi bir bakanlığından. Bizim gıyabımızda dâhil edilmeden yapılan bir çalışmaya da şu ana kadar rastlamış değilim” dedi. Kentteki hasarlı bina tespitleri konusunda Büyükşehir’in yetkisinin olmadığını aktaran Seçer, vatandaşların binalarındaki hasarı tespit ettirmek için Çevre Bakanlığı’nın 181 hattına bildirmeleri gerektiğini belirtti. İlçe belediye başkanlarına seslenen Başkan Seçer, Mersin'de olağanüstü koşullar, talepler, ihtiyaçlar ortaya çıkmazsa yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığına işaret ederek “Yoğunluk ve kat yüksekliğini artıran imar planı değişiklik tekliflerini artık meclise sunmamalısınız. Bu konuda kesinlikle çok kararlı olmamız lazım” ifadelerini kullandı. Tisan’daki ruhsatsız inşaata Silifke Belediyesi tarafından ruhsat olmadığı için ceza yazıldığının altını çizen Başkan Seçer inşaatın durması gerektiğini belirterek, “Yasal bir konuya kimse müdahale edemez. Ruhsat yok belediyeye gidiyor ceza yazıyor. Bu oradaki yasadışı inşaatı yasal hale getirildi Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2023 Yılı Mart Ayı Olağan Toplantısı’nın 1. Birleşimi Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. “İlk günden itibaren tek yumruk, tek yürek olduk” Gündem dışı konuşmalar bölümünde ülke ve Mersin gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, deprem felaketinde hayatını kaybeden tüm vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da şifa dileğinde bulundu. “Ekiplerimiz deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor” Korkunç afetin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçtiğini sözlerine ekleyen Başkan Seçer, acıların unutulmayacak kadar derin olduğunu dile getirerek yaraları sarmayı sürdürdüklerinden söz etti. Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Seçer, “Bugüne kadar 3 bin 423 arama-kurtarma ve destek personeli, 1292 araç, 376 iş makinesi ve ekipman bölgede görev yaptı. Mersin İtfaiyemiz 484 vatandaşımızın enkaz altından canlı olarak çıkarılmasına destek verdi. Bugün itibariyle 112 personel, 47 araç, 16 ekipman deprem bölgesinde görev yapmaya devam ediyor. Yine deprem bölgesine bugüne kadar yaklaşık 1 milyon kişilik su, mama, hijyen ve gıda malzeme desteği sağladık. Şu anda günlük 10 bin kişilik çorba, su, yemek desteği vermeyi de bölgede sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. Destek çalışmaları kapsamında Hatay’da 1500 kişi kapasiteli çadır kent, Adıyaman’da ise 3 bin 500 kişilik konteyner kent kurulumunun yapıldığını aktaran Başkan Seçer “ Hatay’da 1500 kişilik çadır kent kurduk. Adıyaman’da ise içinde kreş, okuma ve spor salon alanları ile Sahra Hastanesi’nin de olduğu 670 konteynerlik 3 bin 500 kişiye barınma olanağı sağlayacak olan konteyner kent kurulumu diğer belediyelerimizin ve bazı kurumlarımızın desteği ile devam ediyor. Yine Adıyaman, Gölbaşı, Tut, Yaylakonak, Pınarbaşı ilçe ve beldelerimizde MESKİ vatandaşlarımızın temiz içme suyuna ulaşması için çalışmalar yaptı, halen de çalışmalarını sürdürüyor” diye konuştu. “Teksin çağrılarında yüzde 200 artış var” ALO 185’e gelen çağrıların da yaşanan depremin ardından geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 200 oranında bir artış gösterdiğinin bilgisini paylaşan Başkan Seçer, “6 Şubat-6 Mart arasındaki Teksin ALO 185 Çağrı Merkezi’ne vatandaşlarımızdan gelen çağrılar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 200 artmış. Geçen yıl 6 Şubat-6 Mart arasında Teksin’e 54 bin arama gelmiş. Bu yıl bu arama sayısı 160 bine çıkmış. 54 binden 160 bine çıkmış. Tabi ki bunlar, bu aramanın nedenleri deprem bölgesinden Mersin'e gelen yurttaşlarımızın barınma olanaklarından faydalanma, gıda talebi ya da diğer taleplerle ilişkilendirildiğiniz zaman burada ne kadar ilave göçün ya da insanın geldiğini görme imkânına sahip olabilirsiniz” ifadelerine yer verdi. “Minimum 40 bin ailenin kalıcı olacağını düşünüyorum” Mersin’in depremden dolayı zorunlu bir göç aldığını yineleyen Başkan Seçer, “Yaklaşık olarak 70 bin civarında aile Mersin'e geldi. Bunların önemli bir kısmı hala burada. Bir kısmı başka şehirlere gitti. Bir kısmı deprem tehlikesi geçti, ortalık rahatladı, kendi bölgelerine döndü. Ama yaklaşık olarak bölgemizde minimum 40 bin ailenin kalıcı olarak yaşamak için çaba göstereceğini düşünüyorum. Mersin zaten deprem öncesi yaklaşık olarak 2.3 milyon insanı barındırıyordu. Deprem nedeniyle oluşan nüfus artışıyla beraber şu anda nüfusun 2.7 milyon seviyelerinde olacağını, geri dönüşler olsa dahi bu nüfusun 2.5 milyonun altına düşmeyeceğini öngörüyorum” diye belirtti. “Yaşanabilecek sorunlar için tedbirler almamız lazım” Mersin’in yaşadığı nüfus yoğunluğunu kaldırabilmesi için tedbirler alınması gerektiğine dikkat çeken Başkan Seçer, bu konuda STK, iş insanları, siyasilerle görüşme sağladığını hatırlatarak, “Bu konuda yetkililerin dikkatini çekmeye çalıştım. Su sıkıntısı, altyapı, okul, hastane sorunu yaşayabiliriz. Her kurum mutlaka tedbirlerini alıyordur, ama belediyelerimizin de tedbir alması gerektiği düşüncesindeyim. Bizim de eğer suyumuz yetmezse ne yapacağımızı, nasıl bir tedbir alacağımızı şimdiden görmemiz lazım. Araç sayısı arttı, trafik tıkanıyor, konut yok, kira fiyatları, mülk fiyatları arttı, kiracı kiraya ev bulamıyor, bulsa parasını ödeyemiyor. Bunların tedbirlerini almamız lazım” dedi. “Bizi ne İller Bankası'ndan ne de hükümetten bir yetkili aramadı” Mersin’in son durumu ve alınması gereken önlemler doğrultusunda herhangi bir yetkiliden bilgi veya bir çözüm önerisi göremediğini söyleyen Başkan Seçer, “Yetkilileri görmedim ama belediyemize yatırım kredileri sağlayan kurumların iletişimini gördüm. Örneğin en son CNG’li çevre dostu otobüsleri alırken yararlandığımız Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası direktörü bizi arayıp, ‘Geçmiş olsun büyük kayıplarınız oldu. Çok üzülüyoruz. Mersin depremden zarar görmedi, can ve mal kaybı olmadı ama görüyoruz ki yoğun göç alıyorsunuz. Bu konuda yapacağınız altyapı çalışmaları, arıtma, kanalizasyon, içmesuyu şebekeleri farklı yatırımlar için daha önce Yeşil Şehir kapsamında aldığınız hibeli finansman paketinde paramız var bunu size sağlamak istiyoruz hemen. Yarısı hibe bu göndereceğimiz paranın, yarısını sileceğiz yarısını size 10 yıl ödemeli borçlandıracağız’ diye ilk telefonu ve son telefonu onlardan aldık. Bizi ne İller Bankası'ndan bir yetkili arayıp ‘Ya günlerdir bunu aktarıyorsunuz, konuşuyorsunuz’ dedi ne de hükümetin herhangi bir bakanlığından ‘Siz doğru mu söylüyorsunuz? Yanlış mı söylüyorsunuz? Boşa mı telaş ediyorsunuz?’ diye arayan soran ya da bizim gıyabımızda dâhil edilmeden yapılan bir çalışmaya şu ana kadar da rastlamış değilim. Oysaki bir an önce gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı. “Mersin'e özel bir statü verilmesini istiyoruz” Mersin’in altyapı yatırımlarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Seçer, “Bizim bir an önce Pamukluk Barajı’nda yıllardır çalışma yaptığımız yeni isale hattını çekmeye ihtiyacımız var. Temel ihtiyaç sudur, temel ihtiyaçlar kanalizasyon, arıtma ve daha sonra arkası gelecek birçok ihtiyaç var. Başta konut ve düşük gelirli yurttaşların yararlanacağı konutlar. Mutlaka konut konusunda tedbirler alınması gerektiğini söylüyorum, düşünüyorum ve biz belediye olarak üzerimize düşeni yapacağız. Ama başta İller Bankası olmak üzere bu konuda bu çalışmalara destek vermek zorunda olan kamu kurumlarının da Mersin'e dönüp bakmasını özellikle istiyorum. Mersin'e özel bir statü verilmesini istiyoruz” diye konuştu. “Vatandaşlarımız hasar tespit ettirmek için Çevre Bakanlığı’nın 181 No’lu hattına bildirim yaptırmalı” Kentteki hasarlı bina tespitleri konusunda Büyükşehir’in yetkisinin olmadığını aktaran Seçer, vatandaşların binalarındaki hasarı tespit ettirmek için Çevre Bakanlığı’nın 181 No’lu hattına bildirmeleri gerektiğini belirtti. Deprem sonrası hasarlar ortaya çıkan Kırmızı Lacivert İşhanı’nı boşalttıklarını söyleyen Seçer, hasar tespiti yapılan tüm yapıların derhal boşaltılması gerektiği uyarısında bulundu. Seçer, “Şu anda Kırmızı Lacivert İşhanı boş. Çevre Bakanlığı bize bugün evrak göndermiş, daha önce Akdeniz Belediyesi’ne göndermiş. Diyor ki; ‘Bu bina risk taşıyor bunu derhal boşaltın. Varsa orada dükkanınız kiraya verdiğiniz, onlara da tebligat yapın onlar da çıksın’ O bina çökerse şu andan itibaren benim yasal bir bağlayıcılığım yok ama ben gerekeni yapıyorum, evraklarımı yazıyorum ama insani olarak bir sorumluluğum var. Şu anda hasar tespiti yapılan apartmanlar, binalar, müstakil evler derhal boşaltılmalı. O vatandaşların farklı bölgelere taşınmasının sağlaması gerektiğini düşünüyorum. Bütün kurumlarla da işbirliğine hazırız. Biz destek olmaya hazırız. ‘Bu bize ait değil, bu sorumluluk bize ait değil’ deyip bir yerlere kaçamayız. Bütün bunlardan sonra artık adım atmamız lazım” ifadelerini kullandı. Büyükşehir tarafından kurulması planlanan Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’ndan da söz eden Seçer, kurulacak daire başkanlığı ile bundan sonraki süreçte Mersin'de afet riskini resmi olarak yönetmek ve gerekli tedbirleri almak, kenti bu anlamda iyileştirmek, kötü yapı stokunu ortadan kaldırmak, vatandaşı bilgilendirmek, imar planlarını daha düzenli yapmak, yapıları denetimi altına almak ve bunları kurumsal bir hüviyete büründürmek için çalışacaklarının altını çizdi. Başkan Seçer’den ilçe belediyelerine imar planı değişikliği uyarısı Mersin'de olağanüstü koşullar, talepler, ihtiyaçlar ortaya çıkmazsa yeni yerlerin imara açılmasına gerek olmadığına işaret eden Seçer, ilçe belediyelere ve yetkililere seslenerek, “Yoğunluk ve kat yüksekliğini artıran imar planı değişiklik tekliflerini artık meclise sunmamalısınız. Bu konuda kesinlikle çok kararlı olmamız lazım. Bu yöndeki taleplerimizin makro veya mikro bölgelendirme çalışması sonrasında bir plan bütünlüğü dahilinde hep beraber değerlendirdikten sonra gelmesi, vatandaşımızın can ve mal güvenliği açısından çok daha uygun olacaktır” dedi. Tisan’daki ruhsatsız inşaat hakkında: “Kimse ses çıkarmayınca ben bunu gündeme taşımak durumundayım” Tisan’daki ruhsatsız yapılaşma hakkında Büyükşehir Belediyesi görüş beyan edene kadar ilgili kurumların hiçbirisinden ses çıkmadığına dikkat çeken Başkan Seçer “Konu Silifke Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi, Silifke Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı meselesi değil. Orada denetim görevi ilçe belediyesinin. İl Müdürlüğü ve kendi konusunda Büyükşehir. Ama biz ses çıkarana kadar kimsenin sesi çıkmadı. Ne Bakanlık’ın, ne ilçe belediyesinin, ne kimsenin. Kimse ses çıkarmayınca ben bunu Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gündeme taşımak durumundayım” dedi. “Ceza yazmak, ruhsatsız inşaatı yasal hale getirmez” Söz konusu inşaata Silifke Belediyesi tarafından ruhsat olmadığı için ceza yazıldığının altını çizen Başkan Seçer inşaatın durması gerektiğini belirterek, “Yasal bir konuya kimse müdahale edemez. Oradaki inşaat, eğer inşaat ruhsatı alınmadan devam ediyorsa ki bana gelen bilgiler; ruhsat yok belediyeye gidiyor ceza yazıyor. Bu değil. Bu oradaki yasadışı inşaatı yasal hale getirmez kestiğiniz cezalar. Bugün inşaatın başladığı bilgisi geldi. Görüntüleri de geldi. Biz Büyükşehir olarak yasa ve mevzuat çerçevesinde, yetkimiz çerçevesinde bu işi takip ederiz. Küçük bir konu değildir bu. Bir vatandaşın yaptığı denize kıyısı olan bir yerde yaptığı küçük bir sayfiye evi değildir. 1000’den fazla konutun yapıldığı ve ticari yapıların olduğu; yani bunu alıyor, satıyor. Ama yasalara uygun yapılması lazım. Benim Tisan konusunda söyleyeceklerim budur” ifadelerine yer verdi.
Köşe Yazarları
179 Kez Okundu
174 Kez Okundu
174 Kez Okundu
173 Kez Okundu
172 Kez Okundu
Döviz Kurları
Arşiv Arama
Süper Lig Puan Durumu
Copyright © 2021 Mersin Ses Gazetesi. Tüm hakları saklıdır.